uzun bir duş molasından çıkan monkberry, güzelce kurulanır. fakat saçları çalı gibi olduğundan saçlarını aynanın karşısında tarayarak kurutmaya karar verir. aynanın karşısına geçip saçını taramaya başlar hazır ıslak ve uysalken. birden "oha bu beyazlar ne lan? ne ara geldi bunlar? bildiğin tutam tutam beyaz var olm" diye eli ayağı titrer. aynaya yaklaşınca aptallığının kendisinden ayrılıp farklı bir birey olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü farkeder. zira sevgili monkberry, saçları kolay açılsın diye kullandığı saç kremini yıkamadan duştan çıkmıştır. geri döner, lavaboda buz gibi suyla "skyim yaa" nidalarıyla saçını pür-ü pak eder. artık aptallığına ayrı bir oda vermesi gerektiğine karar vermiştir.