bu aralar halka sevdirilmeye çalışılmayan sultandır. bunu iddia etmek ancak bilgisizlikten ileri gelir. ülkemizde halka zorla sevdirilmeye çalışılan biri varsa o da mustafa kemal'dir. bu iş, okullardaki o rezil müfredatla başlar. tarih dersi diye okutulan daha doğrusu ezberletilen ders, baştan sona yalnızca kemalistlerin menfaatine olan yalan yanlış bilgilerle doludur. bir de bu dersi çocuklarımıza anlatan tarih hocaları genelde kemalist olur* ve başlarlar osmanlı'yı kötüleyip cumhuriyeti yüceltmeye, sultanlara bok atmaya, hain ilan etmelere falan. bütün bunların yanındaysa mustafa kemal hatasız kuldur. haşa allah'tır! yoktan var eder falan.
evet en koyu vahdettin savunucusu bile bir zamanlar vahdettin'i hain bellemiştir bu ülkede. çünkü doğruyu söylediğine inandığı kitaplar ve hocaları ona böyle öğretmiştir. ama büyüdükçe adam akıllı araştırmalar yapmış ve işlerin hiç de anlatıldığı gibi olmadığını görmüştür. gerçek manada araştırma yapmayıp arada vikipedi'ye falan bakan, lisedeki tarih derslerinden aklında kalanlarla yetinmeyi seçenlerse sadece alim havalarında hükümeti eleştirmeyi, millete akıl vermeyi falan bilirler. nitekim kemalist tarih hocaları da bu seviyededirler. öyle ki lisedeyken abdülhamid'le ilgili 2 kitap ve birkaç makale okumam abdülhamid'e laf söylemeye girişen bütün tarih hocalarımı perişan etmeme yetmişti. hiçbiri konuya hakim değildi çünkü. kanıtlarla değil, sadece ezberledikleriyle konuşuyorlardı. ya da bile bile işlerine gelen tarihi anlatıyorlardı boyuna. hepsi de karşılarında anlattıklarını daima susarak onaylayan aptal bir sınıf bulacağından emin oldukları için yapıyorlar bu işi. o yüzden liseye gidenlere biraz olsun tarihi şahsiyetler hakkındaki farklı kaynakları okumalarını tavsiye ediyorum. hocalarınız sınıfta o hain bu hain diye atıp tutarken edindiğiniz bilgiler ışığında "o öyle değil hocam!" deyip tartışma cesaretini gösterin. "atatürk'e diktatör diyen densizler var bir de!" diyen hocanızı sakin bir ses tonuyla, "şüphesiz ki atatürk diktatördür hocam." diyerek afallatın. sınıf arkadaşlarınız da dumur olur o an. herkes sizin söyleyeceklerinize kilitlenir. masaya kafasını koyup uyumakta olan dallama bile uyanıp kafasını size çevirir. işte o an atatürk'ün diktatörlüğünü kanıtlayan sözleri sıralamaya başlayın. söyledikleriniz bittiğinde hocanız kem küm edecektir, "ama o zaman dönemin şartları onu gerektiriyordu" türünden cılız bir savunmaya girişecektir. "abdülhamid dönemini anlatırken dönemin şartları umrunuzda olmuyor ama?"dan girin ve binlerce insanın asıldığı, kesildiği, zehirlendiği cumhuriyet dönemiyle tek kişinin canına kıyılmayan abdülhamid dönemini kıyaslayın. hangisinin esas istibdat devri olduğunu sorgulayın. elbette tavsiyelerim mustafa kemal aşığı süzme gençleri kapsamıyor.
senelerce sürekli aynı saçmalıkların anlatıldığı inkılap tarihi dersini hatırlayın. kazık kadar adam olup üniversiteye gelmişsinizdir ve seçtiğiniz bölüm ne olursa olsun size zorla inkılap tarihi dersini dayatırlar. çünkü atatürk inkılaplarını yerle yeksan etmeyi düşünecek olanlar bu dersi alırsa akıllanır ve böyle şeylere kalkışmazlar(!) amaç kemalizm fabrikasından çıkmış gençler yetiştirmektir. benim de içinde bulunduğum çokları o fabrikadan "defolu" olarak çıkar ve sonra da surda bir gedik açmak uğrunda çabalar. nitekim günümüzde de gedik bir yana o surun am.na koyulmuştur.
kemalizm fabrikasından süzme kemalist şeklinde çıkanlar veya anti kemalist olup kafasını çalıştıramayanlar da buralarda ne anlatılmak istendiğini, ıı. abdülhamid'in meşhur mu edildiğini vs hiç anlamazlar. kapasiteleri yetersizdir çünkü. onlar ancak ezberledikleriyle konuşmayı, karşılarındaki kişiyi yaftalamayı, hakaret etmeyi, küfür savurmayı ve eksilemeyi bilirler. türlü türlü fevri hareketler falan.