sol elle yemek yemek

entry69 galeri
    40.
  1. ama art niyetle dalga taşşak geçmek için, ama bilmezlikten; sözlüklerde* nasıl açıklanırsa açıklansın, tarihsellikten uzak açıklanmaya çalışıldığı görülendir.

    zamana görelik, mekana görelik. bildiniz mi?

    peygamberin sünnetinde sadece yemek yemek değil fakat tüm gündelik hayatta aslında iki elin farklı vazifeleri vardır. yemek, temizlik, selamlaşma vs. için. bu noktada, şahsen kur'an ve sünnet'te bilimsel hakikatler arayan bir insan olmadığımı, bilakis islam'ın bu temel iki kaynağına bilimsel yaklaşım metodunun çok ama çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine inandığımı belirtmek isterim. çünkü en basit ifadeyle bilimsel nazariyeler değişebilir, e peki bugün kur'an'a doğrulattığımız bir bilimsel nazariye yarın değişirse nasıl bir argüman geliştireceğiz? olmaz ya bu ayet hükmünü yitirmiştir mi diyeceğiz?

    sünnet nedir? bağlayıcılığı nedir? inananların sünnete karşı durumu nedir? bu ayrı bir mevzu. değişik ekollerin sünneti algılayışı, yaklaşımını öğrenmek için biraz gayret etmek gerekebilir. zaten değil midir ki sünnete yaklaşımdaki farklılıklar ekol, mezhep vb.nin zaman içerisinde ortaya çıkmasına neden olmuştur. bu ise apayrı bir mevzu.

    sanıyorum burada bir şekilde reddedilen şey şu: din'in ne'liği. hakikaten din nedir ama? yani hristiyan şeriatı, yahudi ve islam şeriatı için ya da bırakın ibrahimi dinleri budizm için din aynı şey midir? tanrı aynı tanrı mıdır? soruyla tanımlamaya çalışırsam: bir yanağına tokat atana diğer yanağını da sen uzat diyen "hristiyanların tanrısıyla", yavru olan kuzunun etini yerken annesinin sütünü de beraber tüketmeyeceksin* diyen "yahudi tanrısı" sizce aynı tanrı mıdır? tanrı'dan kastım aslında şeriat'tır. şeriat da dindir. bir tanrı, farklı şeriatler, öyle değil mi? birinde daha müdahaleci, sınırlandırıcı ve tabir yerinde olacaksa sert bir tanrı görürken diğerinde daha yumuşak bir tanrı görürüz. islam dini için ise tanımı kur'an içinde bulabiliriz. ki benim gördüğüm bu tanım: itidal'dir. ama sert ama yumuşak bir tanrı'ya -aslında şeriate- sahip olsunlar bütün dinler hayata müdahale ederler. müdahale kimisinde tanrı dünyayı yarattı kaderini insanlara bıraktı hafifliğinde olabilirken, kimisinde de* işte bu sözlüklerde de yazıldığı gibi "adeta" kişinin taharetine varıncaya kadar müdahale söz konusudur.

    bu toplumun dili, kelimeleri, kavramları şaşmış durumda ve yanılmıyorsam insan, lisan ile düşünür doğru değil mi? yani meselemiz aslında tanımlanmaya çalışılan sol elle yemek yemek'den biraz daha zor. çünkü tanımlamak için kelimelere, kavramlara, bilmeye ihtiyacımız var. ya da bana buradan öyle görünüyor ne bileyim?
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük