kalp kırmanın çok zevkli bir şey olması

entry7 galeri
    1.
  1. insan denilen varlıkları can sıkıntısından azarlarken, öbür taraftan da azarlayan insana verdiği zevktir diyebiliriz.

    ve bir nevi mesela iş arayan insanlara acımaktır gibisinden olaylar..hani olur ya!..

    geçelim şimdi hikayemize, aklıma gelmişken anlatayım bunu bari de cigerlerim pare pare olsun, oh oh mis olayım, mide yağlarım fokurdasın,

    neyse ne zaman oldu dur bakayım, evet evet geçen oldu bu olay.

    neyse ney ya onu mu düşünecekmişim şimdi işim yokta, ahahah tamam tamam uzatmayayım bebetolar...

    bu kanıya şöyle vardım,

    holdinginizin sarı duvar kağıtlı müdür yazıhanesinin içinde, dünya şeyim de bu tarafa diyerek yapay golfünüzü oynarken pat diye bir an da gelen fakiri huzurunuzdan kovmaktır diyebiliriz. budur.

    şimdi bunu dedik ama neden dedik!, niçin dedik?, izah edelim.

    affınıza sığınarak geçen 1 hafta içinde aranız da malum ki yoktum. neyse işte, neden yoktum nasıl yoktum sizi bu durum bağlamaz, zaten hesap da veremem ayrıca siz kimsiniz ki?, pardon ama yani siz anca harika olan, yunan tragedyaları gibi duran yazılarımı mecburen okuyup helal olsun demek ile yükümlü kişi ve kişilersiniz bu kadar basit uzatmayalım.

    her neyse ya amma uzadı konuya giremedim sizin yüzünüzden, evet olanlar geçen hafta cuma akşamı oldu, ben diyeyim saat akşamın 18 30 u siz deyin 19 00 filan işte, yer de mecidiyeköy tarafı, ana baba günü yemin ederim görmeniz gerekti, ya zaten aranız da oralara iş için giden fakir fukara illa ki vardır da işte herkes de istanbul da oturmayacağına göre ondan dedim hani ana baba günü diye kapiş?,

    gel babam gelelim,

    ben, arka koltukta oturan müdür bey* neyse, onun yanında tercüman, benim hemen yanımda da eli elimde olan yeni sevgilim liccysa var!*, neyse işte canlarım tam o eski ali sami yen stadının oradan arabayı* çevirdim holdingin önüne çekecektim ki bir de baktım fakirin biri şakkadanaaaaak diye arabanın önüne kendisini hunharca atıp da bana ağlak bir gözle bakarak

    - ağam ne olur bir yemek parası çoluk çocuk aç bi ilaç bu gece de yemek yiyemezsek ölebiliriz

    filan falan gibi beni hiç bağlamayan şeylerle üstüme gelmez mi?!, allahım dedim benim gibi zat-ı şahanelerinin nedir bu başına gelenler yaa!, bir an da aklıma hemen acımak geldi para verip de kaçmak kurtulmak gelse de hemen kendime geldim, ve direkman doğruluğa ve dürüstlüğe tekrardan aklımı adapte ederek

    -laaaaan arabanın kapağına neden elini değdiriyorsun pis heriiif!

    diyerek o gür sesimle bütün caddeyi inlettim evelallah!,

    korkmuş bir halde hemen peşimden ödlek ödlek gelen müdür korkmuş olacak ki ingilizce bana hey whats up meen filan dedi, ben de durumu anlattım ve içeriye girdik, neyse işte yazıhaneye girdik, her şey yolunda gidiyor kahveler yemekler viskiler, cinler rakı somon büfeler, dana antrikotlar, suşiler havada uçuyorken ve yeni banka anlaşması yapılacakkeeeeeeen şaaak diye kapıyı açıp ağaaam bana bir iiişşş diye bağıran o adam yine yaaaa!,

    bir kızdım bir kızdım var ya dostlar yani ben diyeyim ki hayatım da böyle bozulmamıştım he bir fakir yüzünden!, ulan dedim bu bina da parasını sayarak alan kaç tane badigard çalıştırıyorsam huzuruma gelsin diye inlettim holdingi kapıyı açıp, artık müdür filankes umurumda da değildi kusuruma bakmasın o hıyarağası da!, geldiler sizinkiler hepsi şaşkaloz tipindeydi, geçin lan şöyle tek sıra olun dedim, oldular elleri mahkum, açın avcunuzu kırbaçlayacağım dedim* açtılar, sırayla şırrak diye diye ses getire getire kıpkırmızı yapana kadar vurdum ha vurdum acayip keyif aldım yalan yok ama haklıydım yalan mı?.

    velhasılı, o iş isteyen fakir paçoz olsun, müdür olsun ayaklarıma kapanıp imparatorumuz siz bizim için her şeyden önemlisiniz üzülmemeniz için her şeyi yaparız deyip biraz da olsa moralimi düzelttiler, ama eksik olan hala bir şeyler vardı o da o iş isteyen yoksulun ofise verdiği kaknem kokuydu!, onu yok etmem gerektiği için dayanamadım ve madem kovacaksam bari yine aslan gibi insaniyetliğimle birlikte göndereyim de insan nasıl olunur öğrensin diye gittim kasayı açıp 60 70 adet kötü günlerim için sakladığım altınlardan hediye ettim, biliyorum az ama nabalım işte o da biraz idare etmeyi öğrensin değil mi ama canlar!,

    neyse efendiler işte yine kaldık biz bize müdür manita ben, öküz müdür golf oynamayı da bilmiyordu ki kepiyim de biraz eurosunu alayım dedim ama oralı olmadı keriz!, anlayacağınız işin sonu yine hüsran, ben bir kere hiç insan aşağılamayı sevmem sevmedim yani, ama illa ki böyle fazlalık tipler olacaksa da yaparım sorun değil mecburum yani bilemiyorum. neyse ya hayırlısı size de laf anlatılmaz ya hadi neyse. sevmiyorum kardeşim ben parasız altını, arabası işi olmayan insanları zorla değil yeaaa!!. azarlamak gerek böylelerini fırsatı bulunca ayrıyetten. yüz vermeyeceksin böylelerine kardeşim, sonra kalkan yerlerini indir işin yoksa. neyse hayırlısı.

    mutluluklarla..
    0 ...