erkeğe bir patlıcan gözüyle bakan ve şunları bilmeyen bir insanın düşüncesidir:
- başını bir patlıcanın omuzuna yaslayıp onunla dertleşemezsin.
- patlıcan senin adetten kaynaklanan aşırı sinirine göğüs gerip seni idare etmez.
- ondan çocuk sahibi olamazsın.
- akşam babanın evine misafirliğe gidip, babanın oturduğu koltuğun yanına bir patlıcan koyup, "al bununla sohbet et" diyemezsin.
- senin için ve evladın için gecesini gündüzüne katıp çalışmaz patlıcan.
- patlıcanın adına bankadan kredi kartı vermiyorlar. dolayısıyla sana da ek kart çıkarmazlar.
- patlıcanın yanında kendini güvende hissedemezsin.
- patlıcanı ya yersin ya bir tarafına sokarsın.
ve saire, ve saire...
patlıcanı ya da erkeği kendi kafanda ne ile ikame ediyorsan onu erkekten ayıramıyor ve erkeğin fonksiyonunun ne olduğunu hala bilmiyorsan, bu seni erkeklerin gereksiz olduğu sonucuna değil; senin hiç gerçek bir erkek görmemiş olman gibi bir nedene götürmelidir.
hem bütün sapık ve katiller erkeklerden çıkmıyor, artı onları yakalayanların da çoğu erkek. yani bir tarafımızdan tartışma konusu uydurup ortamı da şey ettirmeye gerek yok. hadi siz şimdi sıkmayın bizim tatlı canımızı, yerimize onu tercih etmişsiniz, buyrun okşayın patlıcanınızı.