yaşayın efendim sonuna kadar yaşayın bunu. "baba nereye biz oraya" tarzı hayatı yüzünden daha şehrinin merkezine gidemeyen tiplerin olumsuz laflarına kulak asmayın.
ilk fırsatta gidin yanına, o da gelir hem her kavuşmada yeniden aşık olursunuz.
özlemek nedir onu öğreneceksiniz hazırlıklı olun.
kilometelerce ötedeki birisinin kokusunu da hissedeceksiniz panik yapmayın.
telefon her çaldığında kalp atışlarınız hızlanacak ama arayan arkadaşınız ise yeni küfürler türeteceksiniz.
otogar, havaalanı, tren garı gibi yerler eviniz bile olabilir.
bir insanın kötü günlerde sizinle beraber olması için fiziken yanınızda olması da gerekmiyor bunu da anlayacaksınız.
her dönüş yolculuğunda ayrılık nedir onu öğreneceksiniz ama bu ayrılıklar sizi daha fazla aşık edecek.
otogarda brbirine sarılmış hüzünlü ama mutlu çift sizsiniz hiç etrafınıza bakmayın.
otobüse en son binen yolcu da sizsiniz e bırakmazsan sevgilinin elini hiç binemeyebilirsin bile.
otobüs camına yapışıp saatlerce ağlayabilirsiniz bu da gayet doğaldır yeter ki diğer yolculara çaktırmayın.
yani demem o ki yaşayın, özleyin, kavuştuğunuzda tek vücut olucak gibi sarılın, ayrılırken boğazınızdaki düğümden zevk almasını da bilin. zira normalde yaşaması korkunç olan şeyler birinin uğruna olunca insanı deli gibi mutlu ediyor.