-küçükken eşyaların ben onlara bakmıyorken kendi aralarında konuştuklarını düşünürdüm. arkam dönükken hızlıca döner veya ışığı kapatıp açar onları konuşurken yakalamaya çalışırdım. cinsiyetleri bile vardı hatta. mesela sandalyeleri erkek, bardakları kadın olarak düşünürdüm. bardağı yere düşürünce canı acıdığını düşünüp özür dilerdim.
-yine küçükken içimde bir sesle yaşardım. ona sorular sorardım o da cevaplardı. bir iş yapacaksam mutlaka fikrini alırdım. bazen de o beni yapmaya teşvik ederdi. çok su içersem boğulacağını düşünürdüm. ama o ses yok oldu sonra. annemlere söylediğimde dalga geçmişlerdi, ben de içimdeki sese küsmüştüm. bidaha da duymadım onu.