Coğrafya derslerinde sıkça gördüğümüz köyden kente göçün zararlarının yaşayan kanıtı. Keçiören'de Ankaralı bulmak zordur. Çoğunluk Çorumlu, Çankırılıdır. Yolda yürüyen teyzeleri gördükçe "Lan Osmancık'a mı geldik?" karmaşasına düşersiniz. Otobüsler saatinde gelmemeye yemin etmiştir. Aktepe, Tepebaşı vs. gibi üst semtlerinin halkı, alt semtlerde oturanlar otobüse binemesin diye kutsal bir tarikat kurmuştur. Bu tarikat sabah erkenden kalkar, gelen tüm otobüslere biner, Kızlarpınarı, Şose, Dışkapı, Kalaba'da oturanlar otobüslere binemezler. AKP'nin başkenti olmasına rağmen metro tam 23 yıldır "Bu sene metromuz açılıyor" dur. AKP kömür vs. dağıtacağını zaman binlerce kişi koşuşturur, kıyafetlere bakılınca "Fakir bir semt galiba burası" dersiniz ama Çayyolu'ndan, Çankaya'dan, Oran'dan çok daha fazla Mercedes'ler, Passat'lar, Audi'ler vardır burada. Hatta yolda rastlayacağınız her on arabadan sekizi Audi'dir. Sanılanın aksine gençliğinin alkol tüketimi en yüksek olan semtlerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin en geniş semtidir. Sıhhıye'de durun, geçen otobüslerin üstünde yazan tüm adları toplayın. Bunların en az %90'ı Keçiören'dedir.
Metro inşaası sebebiyle Ankara'nın en uzun caddelerinden biri olan Kızlarpınarı Caddesi yarık ve boydan boya kazılmıştır. Amcalar, dedeler geçerler tellerin arasına, aşağıdaki inşaa faaliyetlerini izlerler. Sorsan bir "Yahu saatlerdir izliyorsun, ne anladın şimdi o kadar bakmaktan?" diye, küfrederler. (Test edildi, onaylandı.)
Ayrıca istanbul trafiği diye diye ömrümüzü yiyen çok sevgili istanbulluları Keçiören trafiğine bir hafta dayanmaya çağırıyorum. Survivor yanında halt etmiş!
