duygusal boşluğun parmaklara izin vermemesi imiş. *
halbuki başka bir şey olması lazım. başlıklara bakıyorsun ama başlıkların her biri kafanın içindeki hava boşluğuna düşüyor. yolda gelirken gördüğün bir şey, okuduğun bir kitap, izlediğin bir film, bir ideolojinin gösterdiği yol, siyasi bir figür... hiç bir şey hakkında sorular soramaz, cevaplar bulamaz, insanı konuşturmaz... sanki biri size ceza veriyor gibidir.
beynin işkencesi bu olsa gerek. çünkü alışmışsın bir kere yazmaya.
sigaranın gece yarısı bitmesi sonucunda beynin tek bir nefes dumana takılır ya, hani alıştığın sevgilin ile ayrıldığın o an vardır ya işte öyle bir şeymiş yazamamak. kala kalmakmış.