kimilerinin pisliklerini örtmek için uydurduğu ottan püsürden bahanelere çok kulak asan bir hükumetin "açılım" adıyla içine girebileceği yanlışlar dizisinin son noktasıdır. çok açılırsan bu olur. fazla açılmayacaksın hacı...
hem mesele "falan millet", "filan millet" meselesi değil; söz konusu terör örgütü de bir direnişçi örgüt değildir. tamamen para kazanma amaçlı bir organizasyondur. uyuşturucu ve silah ticaretinden geçim sağlayıp, idealist olduğunu sanan kandırılmış köylüler ve paralı askerleri maşa olarak kullanan mafyanın bir boy irisi bir oluşumdur. yer yer sipariş üstüne ve reklam amaçlı çatışmalara da girse; asıl amaç ticarettir. arada kullanılanlar ise zavallı cahil vatandaşlarımızdır.
kendilerini politikacı olarak tanımlayan bazı kravatlı teröristler bunu çok iyi bilirler.
size konu ile ilgili bir fıkra anlatayım:
iki ibne bir gün evde kanepede oturuyorlarmış. ikisi de içinden geçiriyormuş; " şu yanımdaki ibne bana bir kaysa da rahatlasam" diye. içlerinden birisi demiş:
- ne yapsak ya bir oyun mu oynasak?
öbürü karşılık vermiş:
+ aa güzel olur ayol! ama ne oynayalım?
- ben sana bir soru sorayım. sen bilirsen sen bana kayarsın, bilemezsen ben sana...
+ olur.
- peki, soruyorum o zaman. damda gezer, dört bacağı var, "miyav, miyav" der. nedir?
+ timsah mı?
- nereden bildin çapkın;!!!
yani, biz ne yaparsak yapalım, istersek hepimiz nüfus cüzdanlarımıza onlar ne istiyorsa onu yazalım, yine de fark etmez. ibne bu işte. kafasına koymuş. ne olursa olsun onu yapacak.
sınır güvenliğini arttırıp, kaçak uyuşturucu, sigara, silah vs giriş çıkışları sıfıra indirdiğin anda parasızlıktan kırılıp geberecekler aslında ama nedense kimse bunu görmüyor, ya da görmek istemiyor. işte asıl tartışılması gereken de budur.