haklıdır, tabii ki namus orada değildir.
namus kavramı bu ülkeden gideli çok oldu.
yok, o kadar da değil aslında.
30 yıl öncesine kadar insanlar bu tür konulara daha ihtiyatlı yaklaşırdı (ihtiyatlı yaklaşmanın iyi olup olmadığına da değinirdim de neyse). 30 yıl öncesi de köyden sanayi şehirlerine inilmeye başlandığı zaman, ülke içerisinde kültürel alanda bir farklılaşmanın oluştuğu zaman oluyor. kalabalık şehir hayatı, şehrin getirdiği yeni adetler ve kurallar kültürel çatışmaya sebep oldu -tabii farklı nedenler de vardı, ama bu durumun önemli bir bölümü buradan geliyor. bu yüzden de birçok değer ellerimizden kayıp gitti.
namus kavramı da bunlardan biri.
bugün namus denilince insanların aklına gelenler nedir?
- kızlık zarı
- kadın erkek eşitsizliği
- kişinin bugüne kadar girmiş olduğu cinsel ilişki sayısı *
- günümüz toplumunun insanlara, özellikle kadınlara bakış açılarından biri
niye kadın? çünkü o güçsüz. çünkü ona suç atmak kolay. ataerkil bir toplumda kadın sessiz kalmalıdır, erkek her şeyi yapabilir. kadın sadece bir ev bekçisi, bir çocuk bakıcısı, bir zevk aracıdır ataerkil toplumlarda.
konuya dönelim.
peki namus deyince akla ne gelmelidir?
insanın evine hakkıyla kazandığı parayla aldığı ekmeği götürebilmesi. yalanlarla süren bir hayattan uzak durabilmesi. kaybedebileceği son manevi değeri olması gereken onurunu sırf maddi bir menfaat için yerlerde süründürmemesi.
şehrin hızlı hayatı bunu unutturdu. bizi kavrama değil, kişiye bakmayı zorladı. bizden bu ve bunun gibi daha bir sürü değerimizi çaldı. ve çalmaya devam ediyor. ve çalmaya devam edecek.
gecenin bu saatinde bu kadar saçmaladığım da yeter.
