ukala şımarık bencil kadın

entry8 galeri
    1.
  1. Öncelikle belirteyim hiç kısa bir entry değil görüldüğü üzere ...
    Okuyana yazılmış bir yazıdır...

    Lise dönemleri..
    okullar tatil 3 ay aylak aylak gezmeyeyim diye taksim istiklal caddesi üzerinde ismi lazım değil
    bir magazada hafif torpil etkisi ile bir ayakkabı mağazasında işe başladım.
    Ayakkabı mağazası ? Lan senin neyine ayakkabı mağazası... Bi kere ayağını uzatıp ayakkabı boyatmamış,
    hamama gitse dizden aşağısını keseletmemiş, ayağınla uğraşılmasından hiç haz etmeyen, uğraşmakdanda
    nefret eden ben, git ayakkabı mağazasında işe gir..
    insanlarla uğraşmakdan zoru ayaklarla uğraşmanında etkisiyle benim balatalar 3.günü sıyrıldı komple..
    mağazanın arka tarafında bir köşede soteye yattım, gün bitsin diye bekliyorum saat 8 sıraları,
    istiklalde insan akıyo adeta, bakınıyorum.. Derken ;

    Bi hatun çıkageldi mağazaya, uzun topuklulalar üzerine giyilmiş desenli bir çorap,dizden hafif üstte bir etek,
    kürklü bir manto, altın sarısı saçlar, hoş bir kombinasyonla tamamlanmış takılar tokalar vs..
    Ablam kleopatranın canlanmış versiyonu,temel içgüdü gibi çat çat çat topukları yere vura vura koridorda yürüyerek geliyo bana doğru..
    bi kaç kişi hoş geldiniz desede sallamadı bile.. Herşey güzeldi ama yüzündeki ukalalık,beğenmemezlik,hoşnutsuzluk,
    hareketlerindeki küçümser tavır tüm benliğimi alıkoymuştu güzelliğinle beraber.. hemen önümdeki puf koltuğa oturdu ve suratıma dahi bakmadan ;

    - şu vitrindeki beyaz topuklu açık ayakkabıyı getir bana..

    beyaz topuklu ayakkabı.. getir !? noluyo lan.. sağımda solumda kimse yok.. evet bana söylüyo..
    vitrini henüz düzenleneli 2 gün olmuş, ve dağıtılmaması bişey alınmamasıyla alakalı yeni uyarılmış olmamızla
    beraber ordan bişeyler çıkarmak oldukcada zordur. ayrıca tavrı zaten sıkılmış olan bünyemde dinamit etkisi yaratmıştı..

    + Vitrinde 4 köşe var hanım efendi. Hangi köşe ?

    döndü ve yüzüme baktı kızgın bir ifadeyle ;

    - alt köşedeki ! dedi.. gayri ihtiyari ;

    + sağ sol ? dedim..

    öylesine sinirlendiki ;

    - amma soru soruyosun be ne ukala şeysin sen getir işte tarif ettim ya ! dedi..

    yasak olmasına rağmen ayakkabıları çıkarıp vitrine girdim. Ama kan beynime sıçramış vaziyetteyim.! misine ipi ile bağlanmış ayakkabılar vitrinde özel bi şekilde duruyordu.. bozmamam gerektiği halde tahminen en köşedeki ve en yakın olanını aldım.. götürdüm..

    +bumu efendim ?

    -hayır !. köşesinde bilmem ne yanındada bok püsür vardı gibi bişeyler vırvaladı.. bir kaç saniye sadece suratına baktım.. içimde fırtınalar kopuyo ama..! geri döndüm en köşedeki tarifine yakın olan, bu olduğundan emin olduğum ayakkabılarıda çıkardım vitrinden söküp.. Tekrar geri gittim, yaklaşıp hafif sert bi şekilde ;

    + bumu hanım efendi ?

    - ayy sen beni dinlemiyorsun heralde ! yaaaa köşesinde bilmem ne var demiştim türkçenmi kıt senin nedir vs vs..

    o an topuklu ayakkabının topuğunla kafasında bi delik açma arzum oluşunca kendi kendimi ne yapıyorum lan ben pskolojisiyle vitrinde buldum yine.. Elim ayağım sinirden titremeye başlamıştı ! o kadar ki son iki ayakkabıdan birisi zaten kapalı bi modeldi, tek ihtimal kalmıştı.. bu olmalıydı..! söküp aldım. götürücek ve başka birine sen ilgilen diyicektim o an itibarı ile.. gittim ve artık rahatlamış bi şekilde ;

    + buyrun buydu dimi ? dedim ..

    - yaa sen benimle dalga mı geçiyosun ! diyince benim filim koptu !!

    henüz cümlesi bitmemiştiki elimdeki ayakkabıları kucağına doğru fırlattım ! ince bi çığlık yankılandı! ardından ;

    + koca götünü kaldırıp 20 metre ötedeki ayakkabıyı gösteremiyosun dimi !? dedim.. fitili ateşlemiştim..

    - sen bana nasıl böyle davranırsın ukala şeyyyy ukalaaaaaa diye bağrınırken

    + ben mi ukalayım !? ben mii !? diyip hemen arkamdaki boy aynasını işaret ederek ;

    + bi kendine bak istersen ? hareketlerine ? tavırlarına ? sen kendini ne zannediyosun ? Çıkar o ayağındaki ayakkabıyı sktir git burdan !

    birbirimize öylesine bağırıyoduk ki mağazadaki herkes ne olduğunu bile anlayamadan suspus öylece kalmıştı.!
    ayağındaki ayakkabıları çıkardı ve ;

    - seni şikayet edicem! görürsün sen! ben cezmi bilmem kimin karısıyım. mahvedicem seni !!! diye söylenmeye başlayarak uzaklaşmaya başladı... bağıra bağıra çıkarken ;

    + Ya bi sktr git ! işten attırsan ne olur gerizekalı tek iş burasımı sanıyosun sen diye arkasından bağırıyordum..
    kendime hakim olamıyordum ve çıldırmıştım adeta.. ve kıçına baka baka çıktı gitti mağazadan....

    mağaza müdürü abim gibi sevdiğim bir biriydi. olay yerine intikali yemekde olmasından dolayı çok geç oldu.
    personel hem şokda hemde konuyu uzakdan kesenler taktir ediyordu bi nevi iyi ettin diyorlardı..
    sonrasımı ? Tabiki işteki son günümdü o gün. bi daha gitmedim..

    bizim müdür aradı. sen çıkmasaydın zaten çıkarmak zorundaydım. merkeze kadar 50 tane telefon gelmiş falan demişti..

    Üzerinden 10 - 15 yıl geçmiştir belki.. Şimdi kendi işimi yapıyorum. ve işler nasıl diyen herkese istisnasız tek cevabım var.

    - Çok şükür..
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük