öncelikle bu bir öykü değil, kısa bir denemedir. denedim, %100 çalışıyor.
verdiği mesajlardan, insanı götürdüğü düşünsel boyuttan ayrı değerlendirmek gerekirse yazının Eğlenceli bir tarafı var, bir deneme niteliğinde olup eğlendirmesi ilginç.
"...kabuğumu soydu önce. dilimledi, ince ince. sobanın üstünde kızarttı. yanık izlerimi bıraktı öylece... patates etti bizi, patates! önce kabuk atarlandı tabi "bizi niye yakmıyon da gömüyon." sobanın üstüne dizilen dilimler ayrıldı kuzey-güney diye. güneyliler isyan etti "yanıyoruz lan!" kuzeyliler ağlamaya başladı "biz niye yanmıyoruz!" düzen hep aynıydı aslında, isyanlar boşa..."
Gerçekler öyle güzel yorumlanmış ki her birini hafızada tutmak için bir çabalama söz konusu yalnız bir çok mesajın üst üste olması bir an beni ürkütmüştü çünkü o kadar güzel çıkarımlar var ki hepsini bir anda beyne kaydetmek mümkün değil sanki fikir israfı olacakmış gibi hissettim ki yazar konuya hakimiyetini gösterdi ve yazıyı kısa tutmayı tercih etti. böylesi yazılar için gerekli olan şey tadında bırakmaktır. Bu işin teknik kısmıydı, yazılarda stratejik davranmak da verilen mesajların kalıcılığını etkileyen unsurlar arasında gösterilebilir.
soba borusu
yaktılar, yediler, kül ettiler. sobay olduk resmen! kıvılcım biraz, ateş soğudu buralarda. kabuğumuzu soyup soyup dilimlediler, patates ettiler bizi! öykümüzü yaz. ekle son satırına saygılarımı: şu boruyu görüyor musun?
bu mesajla bütünleşen espri dikkat çekici. Bu öykümsü deneme Cesur bir girişimdi, yazarın ellerine sağlık.