N'oldu lan? Bi futbol muhabbetidir almış yürümüş görüşmeyeli. rakkamsız, terimsiz (fatih terim değil bildiğin terim) başlık açıyoruz ptt 1. ligine yolluyorsunuz oğlum. 30 yaşındayız diye milan'a transfer mi olalım. sansiro'nun kapısına "amın oğlu cesare" mı yazalım illa? korkarım sözlük iyi ergen yapmış pröfesör. tedavisi yalnız kendi içinde. zall köşeyi dönerken arkada bıraktığın sözlüğü unutma!
hşş kime diyom?
***
minyon tipli, şehla bakışlı, kahküllü sevgilinin gözleri açılınca hücum futbolu oynaması; yanına aldığı birtakım (ki bunlar mutlaka iki kişidir) "yarımşardan tam" çirkin kızın tavsiyelerine uyup uyup hayatı osasuna defansına çevirmesidir. bilenler bilir (parantezine kadar kalıptır bu), nopnormal bir adamım. top atsan uyanmam ya da iğne yere düşse uyanırım marjlarının ortasındayım yani. yahut koklasam sarhoş olurum ve bidonla içsem dokanmaz marjları.. bilemedim, şablonu al, düşün biraz. zekalı adamsın. ekstrem bir hayatım yok. ileri amatör fotoğrafçılığım yok, lüsid rüya görmem, okçuluğa ve biniciliğe eğilimim vardı behri zamanında. gelişigüzel bir arkadaşımın "şövalye mi olacan lan yoksa ehuahuahha" başlıklı espriyi iki sosyal ortamımda dillendirmesiyle çıldırıp uluorta elle taciz etmişliğim var kendisini. allahtan erkek idi de geçiştirdik olayı. gel gör ki yeşil pelikan silginin tükenmez kalem yazısını silmesi gibi silmeye çalıştı ömrüm beni. silinmedikçe yontuldu beyaz kağıtlarım, aşındım amına koyim.
normalim, kolay sinirlenmem, kalemle gülümseme çizsen güleryüzlü de sayılırım. hayat kocaman bir gamze bıraktı bende. yüzünün çizgileri gülümsüyor dedi bayanın biri bi gün. sonra numarasını verdi, besmele çekip aradım. estetik cerrahide klinik sekreteriymiş sürtük. ama gideri vardı.
velhasıl çok şeye katlandım; yünlü kazaklarla beyazları yıkayan sevgilim oldu, oruçlu gün cıplah fotoğraf mesajlayan sosyopatlar tanıdım, hoşlandığım kızın bir nebze konuşmaya tenezzülen "sen daha iyilerine layıksın." yalanını uzattıkça uzatışını dinledim yağmurun altında. sabri'siydim bu işin; ne ortalar yaptım zaten yoktular..
işte bu benim en huylandığım şeydir. bak şimdi çık gel, sümüğünü elinde sündür, geğirerek "jamiryo" de; karşında lahana dolması yerim. soğukkanlı ve karizmatik, gözlerine bakarak hem de.. sıçılmış su tankerinden su içmişliğim var boru değil. ama bu, bu başka işte...
kadınların birbirine kadınlık öğretmesinden ölesiye tiksiniyorum. boklu tanker suyundan, sümüğü dolama yapıp kanepeme sürtmenden, yemek masasına kokulu çoraplarınla oturmandan daha çok hem de..