anneyle beraber, el ele tutuşulmuş bir haftasonu ritüeli olan sinemaya kadıköy'e gidilir. (benim yaş 9)
yaşımdan ötürü 'afacan dennis' diye yaraktan bi filme bilet alır annem.
film saati gelsin diye, bahariyede şööle bi yürünürken,
o dönemler kevin costner hayranı olan annem ''kusursuz dünya'' adlı filmi görür.
aniden karar değiştirip o filme yönelinir.
fakat; ''afacan dennis'' adlı yaraktan filme bilet alınmıştır, nasıl geri verilecektir.
beni kurban seçen annem, gişedeki kıza, etraftakilerin de duyabileceği kadar gür ses tonuyla;
''kızım ishal olmuş, altına kaçırmış, filme gidemicez , bla bla bla ...'' der.
çocuğuz ya anasını satiim, yiyosa ''altıma sıçtım canım, ne yediysem artık, tutamadım da, gidemicez maalesef o filme'' deseydi.