1- bir kızı istemeye gelecekler. ancak gelecek olanların aile büyüğünün burnu oldukça büyük ve biçimsiz. onlar gelmeden aile, çocuklara sürekli telkinlerde bulunur: "aman ha, burna uzun uzun bakmayın" falan fıstık. misafirler gelirler. isteme merasiminin içecek faslına geçilir.(hangi içecekti, unuttum) kız, sıra aile büyüğüne geldiğinde, ağzından şu cümleyi kaçırır: "burnunuza şeker alır mıydınız?"
bu birinci örnek, bastırılmaya çalışılan'la alakalı.
2- freud'un rüya analizleriyle uğraştığı zamanlarda bir hastası, ısrarla, rüyasında hiç görmediği venedik'i gördüğünü, rüyasında gördüğü binaların var olduğunu uyandığında araştırıp öğrendiğini anlatır. freud bunun ulvî bir açıklaması olamayacağına inanmaktadır; ancak elde hiçbir delil de yoktur. adam, tanrı tarafından venedik'e götürüldüğünü düşünmekte, işaret aramaktadır. sonunda, adamın evini köşe bucak aradıklarında, bir turizm rehberinde rüyada görülen binalara rastlarlar. gizem çözülmüştür.
bu örnek ise, "dikkatli bakılmadığı için görülmediği sanılan"la alakalı.