bilen bilir adana ticaret odası anadolu lisesi öğrencileri otostopu alışkanlık haline getirmis öğrencilerle doludur. Her okul çıkışı istisnasız en az 60- 70 kişi otostop çeker.
Yağmurlu bir okul çıkışı Murtcu ve iki arkadaşı kalabalık bir grupla otostop çekmektedir. Biraz zaman gectikten sonra öğrencilerin önünde beyaz bir şahin durur ama arabada bi terslik vardır. Çünkü arabaya yanaşan her öğrenci tekrardan uzaklasmaktadir. Hazır durmuş arabayı gören Murtcu ve arkadaşları direk koşarlar. Arabanın içine ilk kafasını sokan murtcudur ve karşılaştığı manzaradan dolayı geri gitmek ister fakat arkadan ittiren arkadaşları yüzünden arkadaki bayanı sıkıştırarak 4 kişi arkaya otururlar. Arabadaki manzara şudur: paspasları çekirdek kabuğu ve izmaritlerle dolu, koltukları sigara yaniklariyla desenlenmis, radyosunda arabesk bi şarkı calan nemli ve dumanlı iç mekan ... Arabanın şoförü ise yolda gorseniz yolunuzu değiştireceginiz cinsten. Yağmurlu havada güneş gözlüğü takan abimiz bize nereye gideceğimizi sordu.
" iller bankası abi"
Ordan geçip- geçmediğini bile soramadigimiz abimiz bizi menderese götürüp sikse büyük ihtimal sesimiz bile çıkmazdı.
Şoförün yanında ve arkasında daha sonradan teyze kizlari olduğunu öğrendiğimiz ablalar vardı. Arkada yanımızdaki abla bir yandan bira icmekte bir yandan da kuzenine laf yetistirmektedir. ( aralarındaki diyaloğu usendigimden yazmayacağım)
sette ağır ağır ilerlerken şoför abimiz bize hayatın acimasizligindan bahsedip öğüt veriyordu.
ceasin oraya gelene kadar omrunden ömür giden Murtcu şu sese kulak verir:
"gençler ayağınızın oraya bisey düştü onu bana uzatın. "
murtcunun cesur arkadaşı elini araya sokar ve 30 cm uzunluğunda bir vites topuzuyla beraber çıkarır. Şoför abimiz gayet sakin bir ruh haliyle vitesi yerine takar ve yola devam eder. Karayollarının önüne geldiğimizde abiye inmemiz gerektiğini bildirdik ve sağolsun bizi kirmadi hemen orada indirdi. Arabada yaşadıklarının şokunu hemen atlatan 3 arkadaş iller bankasına kadar kahkaha atarak yürüdüler.