katıldığı aykırı sorular programında türkiye'de bilimin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamasını onlarda bilim gelenekleri, bizde bilim adamları var gibi efsane bir laf ederek özetlemiştir. 13 yaşında ingilizce ve almanca bildiğinin gafını yapmıştır ve en önemlisi enver aysever ne kadar uğraşsa da klişeleşmiş asker küçümseyen lafları söyletememiştir ona. bununla kalmayıp bir bilim adamı olarak askerin karşısında esas duruşa geçmesinden gururla bahsetmiştir ve enver aysever'in büyük tepkisini almıştır. bugünlerde askere saygı göstermemek çağdaşlığın sembolü olarak gösterilirken oxford, collega de france gibi üniversitelerde profösörlük yapmış, bir çok uluslarası dergide editörlük yapan celal şengör ile öss yi bile 4 senede kazanan enver aysever arasında böyle konuşmaların geçmesi çok iyi de olmuş, çok da güzel olmuştur. istediğin kadar hoşuna gitmesin güzel kardeşim, hayatta girdiğimiz sınavdan tut hoşlandığımız birini elde etme çabamıza kadar her şey mücadelelerden ibarettir ve bu mücadelenin en açık ve net halidir savaş bu yüzden bu işin eğitimini alan, bu işe kafa yoran insanlar senden benden bir çok konuda ileri oluyorlar niye saygı duymayalım. tarihteki önemli kişilerin filozoflardan tutun da sanatçılara kadar çoğunun askeri çevreden olmasının sebeplerini yaa o zaman çok savaş varmış amaaa" gibi dar kalıplara sığdırmamak gerektiğini düşünüyorum. celal şengör'ün askere saygı duyması ve bunu açıkça dile getirmesi uzun zamandır hiç kaçırmadan izlediğim aykırı sorular programının en ezber bozan bölümünü oluşturmuştur...
ayrıca, bir bilim adamından din, tarih devlet yönetimi, ve sistemler gibi konularda bizim gibi düşünmesini beklemek eğer düşünmüyorsa toplum düşmanlığıyla suçlamak bir otel dolusu aydını yakmaya çalışmanın düşsel versiyonundan farksız olsa gerek.
