"..gitmişiz.. elimi uzatıyorum, yoksun.. dokunmak imkansızım olmuşken, şimdi "neredeyim" kaygısıdan geçtim. "neyim" derdindeyim en çok.
..özlemişiz.. direklerini yıkmışım en dibinden burnumun. sızılatmışım, asla kabuk baglayamanlarımı.. "keşke"leri dizmişim önüme.. geceden karanlık bir zaman söyleyeyim mi sana. "sen".
..avunmuşuz.. hafiflesin diye yoksunlugum, insan içine karışmışım. karışmayı öğrenmeden, karman çorman olmuşum.. çözülmem mümkün degil. abartıp karıştırmışım onları bana. avutacaklarını sandıklarımın olmuşum. yoksunlugumun bir agırlıgı var mı..tartamıyorum.
..yıllanmışız.. masallara inanmayı unutmuşum. gözlerimin daldıgı yerde, prens ve prensesin kavuşma sahnesi yok artık. bilmedigim bi'yermiş uzaklar. artık gidilebiliyor üstelik. tadımlık sohbetlerin eski tadı kalmamış. agzımın tadı yok..kalmamış.
..yanılmışız.. gitmek ve dönmek birbirinin zıttı bile olamayacak kadar ayrıymış. yollar bana düşman.. almadılar koyunlarına. keşke dönmeye karar vermeden önce çıkmasaydık yola. "bir gün" ler önümüze serilmiş onyıllık ayrılıklarmış. develer berber degil, pek ala bildigim deveymiş. "
sorularına cevap buldugum şarkıdır efendim, dönmek.
"dönmek, mümkün mü artık dönmek
onca yollardan sonra
yeniden yollara düşmek?
...
gitmek, mümkün mü artık gitmek
onca yollardan sonra
yeniden yollara düşmek?"
cevap; hayır, mümkün degildir asla ve kat'a. gitmek için çok erken. dönmek için, çok geçtir.