hicbiseyebosunaiclenmeyenadam

entry5218 galeri video18
    4292.
  1. uludağ sözlüğün lokomotifi. belki de sadece bir motifi.
    nick altı sağlam, iyi şişirmişler. eyvallah yazıyor adam, güzel de yazıyor ama sıkıntı şu; şimdi kurban, konularında kısır döngü var. izmirli kaşar kadın, akp'li iri penisli dindar mümin, bilmem neci kemalist zamazingo vs.
    bıkmadın mı kardeş? anladık ironiksin, tabi her ironi içinde biraz da olsa gerçeklik barındırır. bak seni burada ciddiye almayan yok değil, dindar olsun ya da seküler olsun. senin yazdıklarına ciddiyet atfeden az değil emin ol buna.
    ama bazı değerleri bir parti ile özdeşleştirdiğinin de bilincinde olmanı isterim ki bunun farkında olduğun da kesin. fazla ironi traş gibidir kardeş, cildi bozar. sıkar adamı.
    okumazsın olur biter diyeceksin, doğru, okumam olur biter. ama huyum kurusun, okumayı seviyorum işte. kendi reklamımı da yaptım devam edelim.

    bir diğer konu da şu ki, burada kazandığın nefret oranı karmadan belli oluyor, he şu siktiğim karması dert mi? değil tabi. iki tane sığ ergen sana + ya da - oy verecek diye incilerin düşmez ama senin hikayelerinde sunduğun gibi dindar bir adam da, seküler olan da senden fazlaca nefret ediyor bu da var.
    karmanın amı sikilmiş afedersin, karmaya karşılık gelen bir tanım bulamıyor adamlar.

    bir diğer konu da sen burada kendini heba etme, derginde yaz kardeşim, çok bilmişliğimden değil, aynı yolları kat ettiğimden yazıyorum sana bunu. ben denemesini burada olmak üzere çoğu yerde yaptım bunun. yakın zamanda burada özellikle. sen de kabul edersin ki buradan ekmek toplamak isteyen adam fazlasıyla doyar. öyle bir imaj çizdim ki kızlı erkekli olmak üzere buradakilerin yedi sülalesini sikerdim ama amacım libido gereksinimleri karşılamak değildi. seninde bunu yaptığını sanmıyorum.
    bir diğer konu da şu ki bu tip mecralar bir ticarethane olduğu için, gündemi kaynatacak adamlara ihtiyaç var haliyle.
    bak sana bir hikaye;

    osmanlı'yı bilirsin, birden fazla tebaa vardı.
    istanbul'da bir rum avrupa'yı gezer, bakar ki kerhaneler var, para basıyor adamlar. zibil!
    şu istanbul ermenileri rumları kakmacılık, kuyumculuk gibi işler yapar genelde, halen daha öyledir. ellerine bakar, gümüş kaktırmaktan nasır içindedir. bir de içerideki adamlara bakar, oturduğu yerden para kazanıyor. geleni gideni eksik olmayan bir iş, elinde sigarası ve viski sodası.
    abazanlara fiş kesiyor ve parayı alıyor.

    istanbul'a döner ve bu fikri gerçekleştirmek ister, tabi önceleri onun deli olduğunu falan düşünürler, osmanlı bu, şakaya gelir mi?
    idam olunursun falan filan derken, bir şekilde bağlar herkesi. ''neuzubillah'' ahlaksızlık sel götürecek diyen alimler bile susar.
    osmanlı der ki; müslüman tebaadan olmamak kaydıyla ne kadar ithal ve azınlık orospu varsa istihdam edebilirsin ama belli günlerde.
    tamam der ve kabul eder. açar ilk kerhaneyi. şu meşhur karaköy'de zürafa'nın üst tarafındaki yer.
    manukya'nın ecdadından biri bu anlattığım pezevenk.

    şimdi dükkanı açtın ama müşteri gerek, e osmanlı gibi memlekettesin, bir de baş kentindesin. nasıl olacak?
    der ki ben bir propaganda yapayım, halk zaten bastırılmış şehvetlerinden imanı gevrik vaziyette, mutlaka iş çıkar.
    tabi ilk olarak müslüman tebaaya yanaşamaz ama bilmez ki en sıkı müşterisi onlar olacaktır. ayrıca hedef kitlesi zaten müslümanlardı ama ilk zamanlar alıştırma olsun diye gayri müslimlerden başlıyor işe.

    ilk önce bir yahudiye gider ve söyler, yahudinin cevabı nettir;

    -bugün cumartesi mübarek günümdür, bugün olmaz.

    yahudiden iş çıkmaz, belki de yahudinin ki kalkmıyordu, yoksa kalkmışın mübarek günü mü olur?

    gider bir ermeni'ye. söyler anlatır durumu, gel der siftah olsun. ermeni de azarlar;

    -tüüüü rezil! bugün pazar mübarek gündür olmaz der.

    sonra bakar ki yapacak bir şey yok saraçhane'de kalaycılık yapan abdül usta'yı bulur. gider anlatır.
    abdül usta'da gariban bir adamdır, evlenememiş, bu yüzden de sünete uymadığı için o mecrada dışlanmış bir adam. siftahı yok garibanın. anlatır derdini, abdül efendi durur mu? tamam ulan der.
    karlı iş, bedavadan am sikecek, rum içinde karlı iş. dükkanı müslüman açmış olacak, kimseye yaptıramadığını müslümana yaptırıyor ötesi var mı?

    neyse abdül ağa gider, 55 yılın verdiği cehaletle deliği zor bulur ama işi bir şekilde anlatır. bizim rum cebine parayı da kor, git her yerde anlat bilinsin der.
    çıkar abdül ağa, gavuruna müslümanına anlatır. müslümanı gören gavur tebaa müslüman ederse biz neden etmeyelim ki der, kılıçları bilemeye başlayan soluğu kerhanede alır.
    her çıkan gavurda ballandıra ballandıra anlatır;

    -o neydi oyle janiiim! bunlar huri mubarekler.

    diye gittikleri her yerde anlatırlar.
    yahudi yine de gitmez, alay ederler, o rum pezevenk saraçhaneden yeşil direğe kapalı çarşıya kadar herkesi milli eder de bir yahudi kalır. sebebi ise öldüğünde anlaşılır. çocukluğunda kaynar su dökülmüş üzerine, kaynatmış ne var ne yoksa, yani yahudi de takımlar nanay.
    her gelen girer içeri, müslümanı ermenisi rum'u, osmanlı'ya gelen gezginleri, dış ülkelerin temsilcileri falan. hatta kitaplara da konu olmuştur.

    sonra içeride çok enerji harcandığı için dışarı da tatlıcılar tüner çıkanlara ikram etmek için. oldu mu sana bizim hamur tulumba kerhane tatlısı.

    büyür, işler çok büyür. harbiyeliden tıbbiyeliye her kesimden insan, bizim rum'un kerhanesine mutlaka gelir.
    o avrupadaki adam kadar zengin olur. dükkanlar alır çarşı da, kuyumculuğu da bırakır.

    nedir peki bu?
    bak bir mücrim gelir, müslüman'ı maşa eder de parayı vurur. kafirin yapmadığını müslüman yapar. her kafirde müslümandan bilir bunu.
    ne cuma tanır, ne pazar, ne cumartesi. kuşağı çözen kerhanede alır soluğu.

    o hikayedeki kerhane uludağ sözlükse, o abdül efendi de sensin dostum. harcatma kendini, harcama kimseyi.

    bir perdesin sen, bak senin gibi bir sürü adam türedi yani ihtiyaç kalmadı sana.
    anladın demek istediğimi.
    mutlu kal.
    0 ...