Beşiktaş'ın kazanmak için bir şey yapmadığı, yapamadığı ya da yaptırılmadığı maç olmuştur. Samet Aybaba derbi maçların havasını daha öğrenemedi elbette. Fatih Terim ise kurt, kaçıncı maçına çıkıyor.Fenerbahçe maçında olduğu gibi maç başlar başlamaz prese başladı galatasaray ve daha biz ne oluyoruz bile diyemeden golü yedik. Oysa ki o kadar belliydi ki Galatasaray'ın bu şekilde başlayacağı. Elbette öyle deli gibi saldırarak maç tamamlanmaz. Nitekim 15 dakika sonra Galatasaray yoruldu ve maç dengeye geldi.
Öte yandan maçın başlamasından itibaren ortamı germeye çalışan Melo oluşan gerginlikte kendini yaktı. Biraz şaibeli de olsa Oğuzhan'a tükürdü ve Tolga Özkalfa da yardımcısına uyarak kırmızı kartı gösterdi. Hay göstermez olaydı. çünkü o kartın ağırlığını taşıyamadı. Galatasaray taraftarı oldukça iyiydi. Maçın sahalarında da olmasının avantajı ile hakemi etkilemeyi başardılar. Asla kızmıyorum. Bunu bilinçli yapmıyorlar ama yapsalar ne yazar. Maçı evinde oynamanın avantajı budur. Tolga Özkalfa da neden kendisinden fifa kokartının alındığını cümle aleme göstermiş oldu. Melo'nun kırmızı kartından sonra Beşiktaş'a 5 sarı gösterdi ki o dakikaya kadar maçta beşiktaş adına sarı kart yoktu. Maçı istatistiklerden takip eden bir yorumcu şunu düşünür: Beşiktaş rakibi 10 kişi kalınca aptal gibi sert oynadı. Siz söyleyin allahaşkına hangi karta sarı verilirdi.Özellikle yeni transfer Sneider'a her müdehalede faul çalındı. Bunlardan ikisinde sarı gösterdi. Veli ve Necip'e. Görüntüleri izleyin özellikle Veli'nin pozisyonunun neresi sarı anlamak mümkün değil. Maç bittikten sonra bile kart gösterdi. Kendisinin yanına giden Oğuzhan "Hocam orada beni arkamdan çektiler" diyince kartı gördü. Oysa ki Melo'nun kartından sonra kendisine dokunması yasak olan Muslera'ya bir şey yapamadı. Aynı şekilde maç içinde her pozisyonda kendisine itiraz eden hamit'e de... Hamit demişken. Fatih terim bu adama nasıl tahammül edebiliyor anlamak zor. Penaltı çizgisinden bile yakın pozisyonda auta attı ya la topu... Hamit futbolu kafasında bitirmiş. Real Madrid'den geldiği için kendini çok mu değerli sanıyor nedir... Bence bir Emre çolak değil. Beşiktaş'lıyım ama maçı berabere getirmiş olsak Galatasaraylıların çok itiraz edeceği bir pozisyon da oldu. Taç çizgisinden topu uzaklaştırmaya çalışan Beşiktaşlı oyuncu topa düzgün vuramayınca top bizim kalecinin kucağına gitti. Bence serbest vuruş verilebilirdi. Hakemin bizim lehimize hatası da bu oldu.
Fatih Terim kurt hoca... Maçları nasıl kazanacağını biliyor. Hatta takımı kırmızı kart bile görse bunu avantaja dönüştürebiliyor. Türkiye Ligini de hakemlerini de tanıyor ve etki altında kalacaklarını biliyor. Ama şampiyonlar liginde bunları yemezler. Ayağını ona göre denk almalı. Bugün yenilmemize rağmen Galatasaray iyi oynamadı ama bizden iyi oynadı ve kazanmayı haketti, bunu kabul etmek gerek. Öte yandan şampiyonlar liginde devam edilecekse bu oyunla da edilmez. Allahtan ki Drogba ve Toure geliyor... Dilerim Galatasaray yoluna devam eder. Bunu canı gönülden istiyorum. Birincisi bir Türk takımının devam edebildiği kadar o ligde kalmasını istiyorum, diğer sebep ise biz geçen sene 3 günde bir maç yaparken 3 kulvarda birden debelendik. Biraz da siz debelenin ki Türkiye ligine yorgun dönün... Hayat bu kızmaca gücenmece yok.
Bir yazar arkadaş da bizim yeni transfer Dentinho'nun yerde debelendikten sonra kalkıp koşturmasına kızmış. Son derece haklı. Kendisine katılıyorum. insan karşı tarafı cezalandırmaya yönelik bu art niyetli hareketlere uyuz oluyor. Tıpkı ilk maçta Burak'ın ceza sahasında kendisini bırakarak penaltı kazandırması ve bir önceki sene göğsüne gelen yabancı maddeden sonra kafasını tutup kendini yere atan Eboue gibi. Burak maçın berabere bitmesine neden olan penaltıyı atarken Eboue'nin numarası da saha kapatma cezası almamıza neden olmuştu. Bu yüzden o yazar arkadaş yatsın kalksın dua etsin. Çünkü biz art niyet konusunda o kadar ustalaşamadığımız için hakemlere yediremiyoruz. Umarım o da şimdi bizim neler hissettiğimizi anlamıştır. Yaaaaa, adam böyle uyuz olur işte. Ama biz söylediğimiz zaman Galatasaraylılar tarafından bir de "ağlaşmayın" karşılığı almıştık.