Bu dilin konuşulduğu coğrafyanın en doğusundaki ırak ve en batısındaki fas'da iş icabı bir süre çalıştım. Fas'lı bir insan ırak'lının konuştuğunu çat pat anlasa da ırak'lı bir insan fas'lıyı neredeyse hiç anlayamaz yani arapçanın yöresel lehçeleri vardır fakat temel seviyede resmi okullarda gösterilen fasih ( kuran ) arapçasını görmüş iki farklı ülkedeki insan fasih arapçayı konuşabilir. yani en azından ilkokul mezunu olsa bile konuşur fakat köyünden dışarı çıkmamış okuma yazma bilmeyen adamlar kolay kolay konuşamaz. Bu ülkelerde ve tabiki istanbul'da da arapça konuşanlarda dikkatimi çeken temel özellik anadolu insanına göre çokkk fazla konuşmaları ama öyle böyle değil salise susmazlar konuştukça konuşurlar, hem öyle şiddetli ve etkili konuşurlarki kavga edecekler zannedersiniz, özellikle taksilerde dikkatimi çekiyor kim olursa olsun şöförle sanki dünyayı kurtarırcasına muhabbet ediyor hele hele kadınlar genç kızlar v.s, türkiyedeki gibi kadın-erkek bağnazlığından eser yok. Fas'lılar özellikle kesinlikle fransızca biliyorlar üniversite mezunları bunun yanında ingilizce biliyor, bu diller hakkında hepsinin yorumu aynı ingilizce çokk basit, fransızca biraz daha zor , arapça ohhh my goddd hayvan gibi zor topukla kaç, belliki edebiyat derslerinde bir yerlerinden kan almışlar......
Türkçedeki arapça kelimeleri az buz biliriz hangisi arapça hangisi değil fakat öyle durumlar oluyorki anaaa o da mı arapçaymış ya lann diyorsunuz. En basitinden selamın aleyküm arapça, merhaba türkçe zannederdim hayır merhaba kelimeside arapça; döviz bürosundayız, adamın elinde dolar yokmuş bekletti biraz "sabırr sabır" diyor; kızın birisi 12 de buluşalım dedi, ulan sabah mı akşam mı acaba nasıl anlaşacaz derken sabah dedim ister istemez evet dedi meğersem sabah da arapçaymış; kızın birisi taktı güneş gözlüğümü vermiyor "hediye hediye" diyor vel hasıl kelam bunların dışında çokkk arapça kelimemiz var....
kalem,kitap,güzel,lazım,acil,tamam,yani,arif,alim,fen,evvel,belediye,reyis (kafa),tabip, amel(çalışmak) amele işçi, ameliyat, asabi, avukat, leyh-aleyh, insan, aziz, takriben, irtifa, cemil (yakışıklı) cemile (güzel), ciddi, itfaiye, cilt, darbe, ceset, cerrah, ceza, ciddi, ders, memleket, devlet, harp, esnaf, fiil, kıyafet, elbise, kelime, bakkal, kanun, hafif, hapis, kabile, kadeh, nukte, kasap, sayfa, hararet,kumar, hava ,mahalle, kasaba, hayat, hayal, ikram, iktisat, lahm(et)macun, an ( zaman anlamındaki an ) v.b. 6500 kelimeyi türkçemize sokmuş dil yani öğrenmek için bir avrupalıya göre daha şanslıyız.
Geçen gün karaköy tramvay durağında yanımda oturan bir çift, çok duru, sade, temiz ve güzel bir arapça konuşuyorlardı, yol sordular ve 5-6 cümlelik bir arapça muhabbetimiz oldu, nereli olduklarını sorduğumda "mekke" cevabını aldım...
not: Türkçeyi katletmiş bir dil değildir, türkçede arapça ve farsçadaki kelimeler olmasa geriye sadece fiziksel kelimeler kalır, türkçenin maneviyat kısmına çok büyük katkısı olmuştur. Dünyanın en lojik-matematiksel dillerinden olan türkçe ile en kadim ve derin manasal bir dil olan arapçanın birleşiminden ideal bir dil olan türkiye türkçesi çıkmıştır. Kuran diliyle alakası yok demek işkembeden sallamaktır, kuran da bu kitap anlayasınız diye arapça indirilmiş diye ayet vardır. Ayrıca arap alfabesini öğrenmek arapçayı öğrenmek değildir...