- daha konuşmayı yeni öğrenirken, beşiktaş'ın adını telaffuz etmektir ( bekiştaş da desek)
- 4 yaşındayken soğuk nedeniyle salona bırakmayan anneye rağmen, duvarın dibinde babanın radyodan maç dinlerken verdiği tepkilerle beşiktaşı takip edip, kapıda babanın attık diye alkışlamasını beklemektir.
- okul öncesi diğer çocuklar sayıları öğrenirken, futbolcuları sırt numaraları ile öğrenmektir.
- ilkokula başladığında diğer çocukların arasında tek beşiktaşlı olarak mücadele etmektir.
- okula yeni başladığında fasulyeLERLE ilk kez bjk yazmaya çalışmaktır.
- okulda beden derslerinde sarı-Kırmızı, sarı lacivertli çocukların arasında siyah-Beyazla koşuştururken niye onlar gibi değilim yerine, niye onlar benim gibi değil diye düşünmektır.
- 90'lı Yıllarda sami yen'IN ÖNÜNDE "BEŞIKTAŞLılar Geliyor!" cümlesindeki korku unsuru olmaktır.
- 2007'de inönü'deki Beşiktaş-TRabzon maçında haksız yere oyundan atılan barış memiş için hakeme eyyamcı diye bağıran taraf olmaktır.
- maçlardan Sonra "olum boğazım acıyor lan" diye gururlanmaktır.
- eliyle gol atan, 5 METRE takla atıp penaltı alanları değil, hakeme "sahana geçte başlayalım", "Bunu da onlara" ver diyenleri efsane yapmaktır.
- sen lehine hatalı taç kararını bile hazmedemezken, lekeli şampiyonlukları, kupaları hazmedenleri görüp vay anasını! Çekmektir.
- golden Sonra hiç tanımadığın başka bir Beşiktaşlıyla sarmaş dolaş sevinmektir.
- "biz iki büyüğüz" diye birbirinin götünü yalayıp kanlı bıçaklı olan ikiyüzlü, renkli götoğlanlarına kocalarını tanıtmaktır.
Işte böyle bir şeydir beşiktaşlı olmAk. Ne siyahtır Hayat ne Beyaz. Her yerinde "acaba" vardır. Beşiktaşlı değilsen yukarıda yazılanları anlamazsın. O yüzden beşiktaşlı değilsen bu başlıktan okuyup anlamaya çalışma BeşiKTaşLıLIğı. Bizim kendimize anlatamadığımız sevdayı sen buradan okuyup anlayabilir misin? Anlayamazsın!