10.
-
mustafa
portakalı soydum mustafa
başucuma seni koydum
bak mezar genişliğinde bir yatak
kendimi dibe öylece sunduydum
kılıç ince, kan ince, ölüm ince
bu kınanmışlığı ben uydurdum
her adamda bir kadın duma duma dum
içimde oynaşanın karaydı gözleri
biri vardı mustafa artık adımı çağırmıyor
onlar bunu da aşk şiiri sanıyor, sansınlar
onların şemsiyeleri büyük
ıslanmıyorlar
bu gökleri yıkmalı mustafa bu gökleri yıkmalı
insanın dibinde dipsizliği var
beni serin tut mustafa
serin tut beni
diriliğin içinde söz var
dönmek, uzak evlerde o çocuklar