25 yıl önce ehliyet almak inanılmaz zordu. benim diyen şoför ehliyet alamazdı. yazılı sınavı çok zordu. yazılıyı geçenler ikinci gün direksiyon sınavına girer geçer veya geçemezdi. fakat gerçek savaş ağır vasıta ehliyet sınavında verilirdi.
yazılıdan sonra ertesi gün adaylar bir kamyonun üstüne bindirilir ağın vasıta ehliyet alacakların bölümüne götürülürdü. sınavı yapacak kişi öyle sürücü kursundan gelme değil, bir, iki, üç yıldız komiserlerdi.
çok sert tavırlarıyla adaylar korkudan altına yapardı. adeta psikolojik savaşla geçerdi. en ufak hatada komiser hemen aşağıya atardı. sıfır hatayla adaylar imtihan olurdu. ağır sınav imtihanı iki bölümden oluşurdu.
içeri ve dışarı olmak suretiyle içeri sınavını geçen ikinci etapta dışarı trafiğe çıkılırdı. yaklaşık 5 km kamyon sürülürdü. orayı da geçen ehliyet sahibi olurdu. yılların kamyon şoförlerinin çoğu geçemezdi. geçenler çok çetin bir savaştan çıkardı.
günümüzde özelleştirilen sürücü kursları eğitmenleri ne kadar eğitim verebilir? çoğunun şoförlüğü zayıf. ne biliyor ki ne öğretsin. iki gün eğitim verip ehliyet sahibi yapıyorlar. trafiğe kasap şoförleri sürüyorlar. sürücü kurslarında dönenler herkesçe biliniyor.
hayatında araç yüzü görmemiş, tamirinden anlamayan, lastik değiştirmesini bilmeyen acemileri trafiğe sürüp kiralık katil oluyorlar. devletin çok acilen sürücü kurslarının yetkilerini iptal edip kendi bünyesine katması lazım.
ehliyet alacakların çok sıkı bir sınavdan geçirip en az bir yıl eğitim verip yoğun trafikte sınav yapması lazım. böylece yetim, öksüz çocuk, dul eş ve bedavadan ölümlerin önüne geçilebilir. böylece masum insanlar ölmekten, sakat veya felçli kalmaktan kurtulurlar.
