göt şeklinde büyük bir bulut yavaş yavaş pencereme doğru geliyordu. sanki odanın içine girecek, kafama oturacak ve beni boğacaktı. irkildim ve her zamanki gibi kan ter içinde uyandım.
son zamanlarda sıkça gördüğüm bu kabus beni baya tedirgin ediyordu. sonuçta bulut da olsa bu bir göt idi. kim neden götden korksundu ki?
***
hülasa arkadaşlar, bu yukarıdaki mevzuyu kimseye açmadım .. açamazdım. kukla götden korkuyo, kukla ılık mı oldu, meğer ne tırsıkmış falan diye kimsenin düşünmesini istemezdim ve her zamanki gibi yine kendimin doktoru yine kendim oldum. lan kukla dedim sen senelerce hep ince belli kadınlarla seviştin, sıfır bedenli kızları falan hoplattın, deniz kenarlarında seviştin götüne kumlar kaçtı. asansör kapılarına sırtlarını dayadın omur ilik soğanında numaralar çıktı. çok değişik fanteziler yaşadın. onları kucağına alıp şlap şlap merdivenleri inip çıktın ama 1 tane bile şişko kızla sevişmedin. sorun belki şişko kız fobindir he dedim. belki fobin vardır he lale dedim.
şöyle bi düşününce kuklaya hak verdim. zira ne zaman yan komşumuz şişko asuman'ı görsem gözümü kaçırıyordum. bir erkek ayakkabasını bağlayan bir kızın götüne neden bakmasın ki? top muydum ben? yoksa şizofren mi?
gözümü kısıp aynaya bakarken yo yoo kukla dedim 2-3 gün içinde o kızı eve atıp küsküyü vereceksin, bu korkun anca böyle geçer, cesur ol dedim.. peki deyip aynadaki yakışıklıya göz kırptıktan sonra o günden itibaren asuman'ın geliş-gidiş saatini beklemeye koyuldum. arada bir de elime bardak alıp yan daireyi dinliyordum. asuman nelerden hoşlanır, neye güler, hangi diziyi seyreder hepsini bilmeliydim.
dinledim, dinledim, her gün dinliyordum. dinlerken kendimi birden nefessiz hissetim. tanrım, nefes alamıyordum, boğuluyordum adeta. acaba doğal gazı açık mı unutmuştum ve yavaş yavaş son gücümle gözümü açtım. hay senin amk. bu o koca götlü bulutdu. lan ne ara geldi de kafama oturdu? sürtüyordu götünü kafama. bir ileri bi geri burnumu kıracak gibiydi ve şangırtttttttttt.
bu bardak sesi olmasa, elimdeki bardak şangırtt diye düşüp kırılmasa, o sese uyanmasam resmen ölecektim. ( sevgili arkadaşlar ben burda lofantenden masallar anlatmıyorum amk. yaşadım ben bunları. içim geçmiş uyumuşum ve yine o kabus...) sikerim böyle aşkın ızdırabını deyip sabah 9 da kapı önünde asuman'ı bekledim. kararlıydım. o gün onu hoplatacak ve bu korkuyu sona erdirecektim..
hülasa, asuman yan daireden çıkar çıkmaz kapıyı açtım. artık asumanla göt göze idik. domalmış botlarını bağlıyor, bir yandan da şarkı mırıldanıyordu. aslında göt konusunda hülya avşar'ı geride bırakacak bi tutkum vardır. göt güzel olunca bende avuçlamak bende ısırmak isterim. fakat asumanın bu götü ilkokul yıllarında çizilen 2 dağ arası ve nehir kombinasyonu gibi duruyodu. kocamandı. ayakkabı boyasını alıp sol lobunun üzerine küçük bir güneş resmi çizmemek için kendimi zor tutuyordum. yine de derin bir nefes alıp tüm sabrım ve hoşgörüm ile merhaba asuman dedim.
- oo merhaba kuki, bende tam fırına gidiyodum.
* biliyorum sıcak ekmek alacaksın.
- nası yani?
* her sabah saat 9 da sıcak ekmek almaya gidiyorsun.
- kikiki beni mi takip ediyosun.
bu diyoloğu kurarken daha gözüme bakmamıştı. eğer, arkasını döner ve 5 saniye kadar gözümün içine bakarsa diğer tüm kızlar gibi ayak üstü sevişme teklifi
- kuki nolur sevişelim, hadi şimdi burda..
arkadaşlar inanın ne ara döndü, ne ara gözüme baktı ben bile şaşırmıştım. peki kız dedim sevinç çığlıkları atmaya başladı. sus kız deyip alel acele eve girdik. o soyundu ben soyundum, o soyundu ben soyundum. o kazağını çıkardı ben giyinmeye başladım.. o sütyenini çözdü ben ceketimi giydim. resmen arkama bakmadan kaçacaktım. vücudu pamukkale kriterleri gibi kat katdı. memeleri pörsümüş patlıcan gibi aşağı doğru bakıyordu. hayata küsmüştüler..
hemen anamın lafı aklıma geldi '' kukla oğlum, eğer canın istemiyorsa ilaç niyetine ye, yine de ye onu ''
gerçi bu önüme konmuş bi yemek değildi ama anam her zaman haklıydı. o ibne bulut için yapmalı ve gözümü kapayıp sevişmeliydim.
tamam sevişmeliydim ama kızın kukusu bile gözükmüyordu. acaba külotunu çıkarıp çıkarmadığını sorsam ayıp mı olurdu? eehh dedim kukla sen ne mal bi herifsin amk, kendi kendine konuşcağına al hoplat şu kızı, bitsin gitsin şu iş dedim.
arkadaşlar yalanım varsa özgürlük anıtının kolu g.tüme girsin.. ağığğ dersem de şerefsizim. kız birden pantolonumu sıyırıp pipimi tuttu ve o şekil yatak odasına doğru götürdü. 2 eliyle sertçe yatağa iteledikten sonra kaplan gibi hırr hırrr yaparak üzerime doğru geldi ve birden domaldı. hadi dedi kuki arada bi bakıp iç geçirdiğin popom artık senindir.
yüce tanrım, rüyalarımda gördüğüm kabus artık karşımda duruyordu.. 1 metre yanımda. etli ve canlı. kıpır kıpır. löp löp idi.
hülasa derin bir nefes alıp yutkunduktan sonra iki elimle önümdeki iki dağı araladım ve aradaki dereye köprü kurmak için gerekli aleti üzerine dayadım. şlap şlap tam yarım saat seviştik. her halde 1 buçuk kilo zayıflamıştır diye merak edip '' kız asuman sen kaç kilosun'' dedim.
giyinirken cevap verdi 103 kiloyum kuki dedi. tartıyı çıkartıp gel tartıl bakayım dedim.. tartıldı... tartı 101 kiloyu gösteriyordu. yupbii diye çığlık attı. bu müthiş bi diyet, artık her gün sevişiriz dedi.
muhaha deyip yanağından makas aldıktan sonra sabah kahvesi içmek için cafeye gittim. artık geceleri kabus olmayacaktı.. rahattım.. akşam olunca bira içip bu olayı düşünürken birden kapı çaldı. kapıyı açtığımda sürekli sevişme hayalini kurduğum ceren karşımdaydı. hemen arkasında da leyla hanım vardı. bunlar sevişmeyi arzuladığım yegane kadınlardı. şükürler olsun asuman bana şans getirmişti. ikisinin boynuna sarılıp yatak odasına geçerken gözüm cama ilişti,
tanrım, göt şeklinde büyük bir bulut yavaş yavaş pencereme doğru geliyordu... hayırrrrrr olamazzzzz... odanın içine girecek ve kafama oturacaktı... imdatttttt !!!
irkildim ve her zamanki gibi kan ter içinde uyandım...