bildiğim kadarıyla yazarın, söykü'de yayınlanan ilk öyküsü. ilk olmasına rağmen, okuyucuyu birden bire saran sıcak anlatım ve doğallık okuyanı, sadece okuyan yapmıyor; öykünün içine çekiyor. sanırım bunda hepimize aşina gelen o görüntülerin etkisi büyük. mesela;
'mesela; portakal kabuğunun sobadaki görüntüsü kalmış aklımda. küçük küçük, eğri büğrü kesilmiş, sobanın üstüne serpiştirilmiş portakal kabukları, ve onların muhteşem kokusu.
mesela; alışkanlıklar. açık kapıları örtme alışkanlığı.
mesela; nohut. nasıl leblebi olurdu sobanın üstünde?
mesela; hasta olduğum zamanlar.
mesela; sıcaklığın verdiği mayışıklık.'
bu satırları okuyup da geçmişi hatırlamamak mümkün değil. çok sıcak, çok içten ve özenle kurulmuş bu cümleler gelecek vaad ediyor.
yazarın kalemi daim olsun. hep böyle sıcak ve 'bizden' yazsın.