söykü dergisi sayı 15 soba

entry41 galeri
    12.
  1. sobaya dokunmadan büyüyen çocuk | hartigan

    öykülerde giriş bölümleri çok çok önemlidir. zira, bu bölümlerde yazar ile okuyucu arasında sessiz bir diyalog kurulur. bu diyaloğun başlangıcı ile okuyucunun yazara kendi nazarında bir değer biçme süresi ise zannedildiğinden çok kısadır. hele ki yazar, popüler bir kişi değil veya okuyucu tarafından tanınmıyor ise bu süre çok daha kısa olur. bu nedenle yazar, öyküsüne başlarken kurduğu cümleleri titizlikle seçmeli, bunu yaparken de hem kendi meşrebi, hem öykü karakterlerinin özellikleri ve hem de öykünün gelişme ve sonuç bölümlerine yönelik çarpıcı ve özgün ipuçları verebilmelidir ki okuyucunun ilgisini çekebilsin.

    "...izninizle hemen konuya gireceğim. izninizi rica ettim çünkü siz bana izin verip hikayeyi anlatmama, yani hikayeyi okumaya devam etmezseniz, küçükken sobaya hiç dokunmadığımdan başka bir şey anlatmış olmam ve bu cümle aslında her şeyi anlatsa da yeterince güçlü değil..."

    okuyucu, kendisine ne yapması gerektiğini söyleyen bir yazardan hoşlanmaz! yazar, okurun zamanının çok kıymetli olduğunu ve bu süreci elinden gelen en iyi şekilde değerlendirmesi, dolayısı ile de ona bir ilkokul öğretmeniymişcesine direktifler vermemesi gerektiğini hiç aklından çıkarmamalıdır. aksi durum, okuyucuyu irite eder ve öyküden kopmasına, en azından yeterince motive olamamasına neden olur ki bu hiç de istenmeyen bir durumdur.

    öykü anlatımında zaman seçimleri, okunan öyküde gerekli akıcılığın sağlanabilmesi anlamında önemlidir. bu nedenle de bir paragraf içerisinde oluşturulan cümlelerde aynı zaman kipinin kullanımına dikkat edilmesi gerekir. eğer farklı zaman kiplerini kullanmak yazar tarafından bir zorunluluk olarak görülüyor ise yeni bir paragraf oluşturulmalıdır ki okuyucu zaman kargaşasına düşmesin.

    "...zamanında, ta ilkokulda selma diye bir kızcağız, oyuncağına takılıp sobanın üstüne düşmüştü. o yaşta insanın refleksleri pek kuvvetli olmaz. hal böyle olunca yüzünün yarısını yapıştırdı merete..."

    - ilk cümle -miş li geçmiş zaman,
    - ikincisi geniş zamanda yapılan bir tespit,
    - üçüncüsü -di li geçmiş zaman.

    pekişmesi için aynı metni bir de şu şekilde kurgulayalım;

    "...zamanında, ta! ilkokulda selma adında bir kızcağız, oyuncağına takılıp sobanın üzerine düşmüştü. o yaşta bir çocuğun refleksleri pek kuvvetli olmazmış. hal böyle olunca da yüzünün bir yanını yapıştırmıştı merete..."

    metnimiz; daha iddiasız, daha akıcı, daha içten ve dolayısı ile okuyucu açısından daha sıcak bir hale dönüştü, sizce de öyle değil mi?

    sonrasında, anneannenin garip ve birbirlerinden bağımsız hikayeleri ile karşılaşıyoruz;

    güzel yemek pişirmesi, fırıncının fırında yaktığı adam, çevreyi saran yanık insan eti kokuları, polis kusmukları, adnan menderes'in gözünün açık gitmesi, ruhu ve diğerleri ile okuyucuyu farklı farkı konulara sürükleyen, neyin amaçlandığı pek de belli olmayan bir bölüm.

    sonuç kısmında yazar, bu gidişattan kendisi de hoşlanmamış olacak ki şöyle bitirmiş öyküsünü;

    "...aşk başka hikayeye kaldı."

    - bekleyip göreceğiz artık...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük