bugün çalışma saatleri içinde, aslında öğle tatilinde, birkaç kişiyle oturmuş muhabbet ediyor, çay kahve içiyorduk. o sırada annem aradı. sohbetim bölünecek diye meşgule aldım. 5 dakika sonra tekrar aradı. mesai saatleri içinde beni aramaz, noldu ki acaba deyip açtım. ama kulağım bu arada masadaki diğer kişilerde. ben birkaç kişi oturmuş birşeyler konuşuyorsa hemen aralarına dahil olurum. burda da güzel bir konu bulmuşuz, kaçırmak istemiyorum.
annem, 'müsait değildin galiba' dedi. ' yok müsaitim, söyle' dedim. arkadaşımın yeni doğan bebeğini sordu. 'iyi, güzel bir bebek' falan dedim. sonra günlük hayattan birşeyler daha söylemeye başladı, sıkıldım, telefonu kapattım. evet, pat diye yüzüne kapattım.
birkaç saat sonra aklıma geldi. 'naptım ben ya ? suratına kapattım resmen, masum masum birşeyler anlatıyordu oysa'. geri dönüp aramamıştı da, aniden işimin çıktığını düşünmüş olmalıydı, çok acıdım. aradım. 'sen birşey diyordun galiba, kapatmak zorunda kaldım o an' dedim. yoo, önemli birşey demiyordum, dedi ve sonra tamirde olan tv koltuğunun hala gelmediğinden bahsetti. uzun uzun konuşmasına izin verdim, 'koltukların yeni rengi nasıl olacak', 'evet, beyaz güzel olur' 'allah allah niye zamanında getirmiyorlar, siz de ücreti geç verin o zaman' diye sohbeti uzattım. 'haftaya geliyorum, hazırlıklara şimdiden başlayın' diye espiri yaptım. mutlu oldu. ben de oldum.
annemle ilişkimiz biraz değişik, kimle olan ilişkim normal ki zaten.