söykü dergisi sayı 15 soba

entry41 galeri
    7.
  1. anzülha | akilluslu

    kısa ve net tümcelerle kaleme alınmış masalsı anlatım tekniğinin ustaca kullanıldığı, zengin mekan tasvirleri dışında kişi tasvirlerine fazlaca yer verilmediği halde eksikliği hiç de hissedilmeyen, standart öykü kalıpları dışında kendine özgü yapısı ve sağlam iskeleti ile gerçekten hoş ve etkileyici bir öykü bu.

    o derece içten bir üslubu var ki yazarın, okuyucu ister istemez, bir ninenin dizinin dibinde toplaşıp onun ağzından masal dinleyen torunlarından biriymiş gibi hissediyor kendisini. o nine, yani yazar, tüm yaşamını o yörede geçirmiş de bizlere yaşanmışlıklarını anlatıyor sanki. yani anlatılanlar o derece sahici, anlatım tekniği o derece içten.

    "... iki katlı taş evin kapısı her gün tekinsiz, gözleri kıpkırmızı, kimi şalvarlı kimi panturlu her yaştan erkek tarafından parola el şeklindeki pirinç tokmak ile çalınır,
    'ağa'nın yaşlı karısı 'hayriye' kapıyı aralar, uzatılan parayı alıp saman kağıda sarılı küçük bir paket uzatır kapıyı hemen kapatırdı..."

    ağa'ya dikkat ettiniz umarım! bırakın gözünü-kaşını, burnunu-kulağını, boyunu-posunu, bir ismi bile yok! eksikliğini hissediyor musunuz? ben hissetmiyorum. pekiyi! neden? zira, o ağanın nasıl bir yapıya sahip olduğu, şekli-şemali, "ağa" dendiği anda beynimizde kendiliğinden oluşuveriyor. anlaşılıyor ki yazar, verdiği imgelerle okuyucunun kendi beyninde öykü karakterlerinin fiziksel özelliklerinin oluşturulmasını istemiş ve böylelikle okuyucunun hayal gücünü de zorlamaya ve daha önemlisi onu öyküsünün içine çekmeye çalışmış. çok zekice...

    öykülerde kullanılan küfürlü ifadeler, yerinde, zamanında ve ölçüsünde kullanılmadığı taktirde okuyucuyu irite eder. bu nedenle de kullanılması en tehlikeli unsurlardan biridir.

    "...ağa, ağa anan, bacın arvadın düzem, iki katlı evde oturdun diye ağa oldun??ağa yeni karın düzem şalvarı çıkardın pantur giydin diye beg oldun? 'ağa' çık karşıma ula!! senin canın alacam!!..."

    yukarıdaki metin, ağa'nın kardeşi mahmut'un söyleminden. öyküde belki de üzerinde en fazla durulmuş, hakkında en detaylı tasvirlerin yapıldığı kahraman mahmut. kelimenin tam anlamıyla pisliğin teki ve bu söylem onun şahsında hiç de yadırganmıyor. ölçü budur işte! tam zamanında, tam yerinde ve ölçüsünde.

    akilluslu'nun söykü'de yayımlanan ilk öyküsü bu. umarım son olmaz da devam eder. yine bizleri dizinin dibine toplar da dinlemeye doyum olmayan yeni yeni masallar anlatır.

    edit: yazım kuralları.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük