kimilerinin mektebi, kimilerinin yatakhanesi, kimilerinin hayali, kimilerinin üniversitesi yandı bu akşam. Muhteşem fresklerle/işlemelerle süslü salonlar vardı, amfiler vardı, ikinci katta bir piyano vardı, kim bilir ne zamandan kalmaydı. tarih araştırmaları merkezi vardı, içinde ilber hocanın da dediği gibi, bırakın interneti dünyada bulması zor olan kitaplar vardı. belgeler vardı. hepsi kül oldu.
ve bir avuçtan oldukça fazla bir fanatik sürüsü, kendilerine ihsan edilmiş olan (ve kullanılmamaktan paslanan) izanlarını, sağduyularını bir kenara koydular. ve sadece başında "galatasaray" geçiyor diye bu yangına bayram ettiler, sadece kendileri gibilere komik gelebilecek espriler yaptılar. eşsiz bir türk eğitimcisi olan erdoğan teziç'in morali yerle bir olmuştu bir yanda, fanatikler öbür yanda "iyi oldu fransız piçlerine" dediler.
bütün bu olaylar olurken rektörümüz dediğimiz insanın da çıkıp "dert değil ya, herşey online zaten" gibisinden zırvalamaları da tüy dikti olanların üzerine.