filmde anna isimli karakter küçük oğlu ve ablasıyla bir tren yolculuğu yapıp neresi olduğunu anlayamadığımız bir yere gelip bir otele yerleşirler.
film boyunca kardeşlerin birbirleriyle olan kopukluğunu; çocuğun annesiyle olan tinsel yakınlığını görürüz. karakterlerimizin dillerini hiç bilmedikleri bu ülkedeki insanlarla olan iletişimleri hep işaretlerle olur. filmin sadece bir yerinde ester* ile otelin kahyası aynı dili konuşurlar, evrensel bir dili:
kahya içeri girmiştir, masaya ester'in içeceğini bırakır. radyoda bach çalmaktadır. ester kahyaya dönüp şöyle der: müzik?
kahya başını sallayıp "müzik" der. ester "sebastian bach" der, kahya da yine başıyla onaylayarak "john sebastian bach" der.
film boyunca ortak hiç bir söz edemeyen bu insanlar müziğin ortaklığında konuşabilmişlerdir.*