ortaköyden arnavutköye doğru ilerlerken sol tarafta yükselen milyon dolarlık yalıları, hemen sahilde bekleyen yatları ve caddesinde vızır vızır geçen lüks arabaların geçtiği bir yerde, orta sınıf bir arabanın içinde giderken "e eme bımrın!" (e öleceğiz!) demesi ile sıcak kumlardan serin sulara inmen ben, kötü bir büyücünün yaptığı büyüyü bozacak tek cümleyi duymuş gibi kendime geldim. bu iç sesin dışavurumunun kuzenevurması idi.
şüphesiz hegel ve marksın düşünceleri, lenin ve maonun bina etmeye çalıştığı eşitlik ve adalet, melek azrailin devrimciliği, eşitlik ve adalet anlayışının yanında güneşin karşısında parlamaya çalışan kıvılcım gibidir.