ben bu satırları yazarken kendisi hastahane yatağında cebelleşen büyük insan.
Çok subjektif olduysa tanım geliyor. Babamızın annesi.
Elbette ondan böyle kuru kuruya bahsetmek emin olun ona da haksızlıktır. Çok anlam yüklediğiniz kişiyi bu şekilde tanımlamak en azından benim için doldurulmamış bir ukte gibidir.
Bizimkinin hikayesi farklı.
Doğu karadeniz'in temiz havası ve karadeniz insanın çalışkanlığıyla yetişen bu kadın tam 93 yaşındaydı. Hayır hayır. Geçmiş zaman kullanmama gerek yok. Çünkü hala yaşıyor. Dimdik ayakta olamasa da kazım abi'nin deyişiyle dünya'da bir yerde o. Memleketinde olamasa da. Oradan çok uzakta verecek olduğu son nefesini bekliyor. Belki de Fındık ağaçları altında kazılacak mezarına girmeyi. 93 yaşına kadar sadece bir defa köyünden bir haftalığına köy dışına çıkmış olan bu insanı 93 yaşında köyünden çok uzaklara gitmesine mecbur bırakan şey köyünde onun bakımıyla ilgilenecek kimseler olmamasıydı. Kendi ayakları üzerinde durabildiği zamanlarda her yaz ziyaretine gittiğim bu insan hafızasıyla ve o yaştaki insandan pek de beklenemeyecek derecedeki sıhhatiyle, sohbetiyle her daim hayranlığımı kazanmıştı.
Köy, dere ve babaanne idi yaz tatili benim için. Doğu karadeniz'in kendi haline bırakılmış bu yerleşim yerinde kanserden kaybetmiş olduğumuz yakınlarımızın haline üzülürken babaaneme bakar maşallah derdim her zaman. ''Okusa avukat olurdu'' derler ya. Aynen öyledir durumu. 70 sene önce yaşadığı anılarını dün yaşanmış gibi anlatırdı. Evine alınan televizyonla birlikte ise dünyası daha da genişlemişti. Siyaset, spor, müzik.. Her şeyden haberdar ve dimdik ayakta idi.
Süreç içerisinde kanserden kaybetmiş olduğu oğlu ve yaşanan birtakım problemler sebebiyle o da ağır ağır uzaklaşıyordu dünyadan. 93 yaşında gurbete çıkarken başına gelecekleri belki düşünüyor ama ummuyordu. Vardığı yer ona göre dünyanın bir diğer ucuydu. Coğrafi yapısı, iklim, insanlar ve ortam olduğu gibi farklıydı. Sonuç olarak yaşanan hastalıklar ve hastane günleri onu bu yaşamdan almak üzere. Belki de son 4 aydır dünyadan tamamı ile kopmuş olsa bile hiçbir beklenti içerisinde olmadığınız insanın bile bu halde iken sizi bırakıp gidecek olması düşündüğünüz anda canınızı sıkıyor.
Ben bu satırları yazarken değil ama bir başkası okurken belki çok uzaklarda olacaksın. Bir gün ben de yanında olacağım ancak Şimdilik hoşça kal memeleri göbeğine kadar inmiş tarla ve ev kadını. Hoşça kal..