türkçe

entry560 galeri ses1
    262.
  1. Türkçe dünyanın en güzel dili olsa gerek. Tuva'dan, Litvanya'ya hatta daha ötesine kadar yayıldığı geniş coğrafyada kültürel, siyasal, coğrafi ayrılıklara, farklılıklara rağmen dil birliğini koruması muhteşem.

    Misal, Kazak Türkçesiyle bir yazı okursunuz. Yarım yamalak anlarsınız, anlamazsınız. Sonra üzerine eğilirsiniz, tekrar okursunuz. "Lan! üstün körü okuduğum metindeki anlamadığım sözcüklerin büyük çoğunluğu bugün Anadolu'da hemen hemen aynı anlamlarda kullanılıyor ya!" dersiniz. Biraz daha üzerine düşersiniz. Bu sefer de, "Lan! sadece sesteş gibi görünen sözcükler de esasında farklı yerlerde kullanımda da olsalar aynı anlamdaymış ya!" dersiniz. (ki Türkiye Türkçesi özelinde bile sadece sesteş görünen sözcüklerin çoğu bile esasında aynı kökenden türemiştir)

    Tabi bu düşünceden de Arapçı, muhafazakar angutların düşüncelerinin ne derece cahilce olduğunu görürsünüz. Bu hıyarlar ne derler, "Yav yok çağatayca'dan, yok bilmem nere lehçesinden Türkiye Türkçesine bizim Türkçemizde olmayan, anlamı olmayan sözcükleri doldurdular" derler. Oysaki, Türkçe lehçelerinde sözcüklerin çoğunluğu ortaktır, çünkü kökler ortaktır, sadece kullanıldığı yerlerde, seslerinde ve ona eklenen eklerde kısmi farklılıklar vardır. Bugüne değin, üzerine düşüp kafa yorup da orta-uzak (yaklaşık Doğu Türkistana kadar) mesafe arasına kadar Türkiye Türkçesi bilgisiyle, kitaplarıyla anlamlandıramadığım sözcük çok az olmuştur, metin ise hemen hemen hiç yoktur.

    Yani aklı başında bir Türk bugün 250 milyon (daha fazladır muhtemelen) insanla aynı dili konuşmaktadır. Konuştukları, yazdıkları 250 milyon kişiyi etkileyebilir, 250 milyon! Bu kültür dairesi içinde kalmak istemeyip, farklılaştırılmak istenilen soy olarak türk olmayan etnik topluluklar ise (kürtler, lazlar, çerkezler vs) geri, cahil, küçük, aşağı sömürülebilir kalmaları istendiği için bu dilden, bu güzelliklerden uzak tutulmak istenmektedir.
    0 ...