yeni dünya düzeni

entry195 galeri video3 ses1
    69.
  1. bu savaş hakkında hissetmemiz gerektiği gibi, bize söylendiği gibi hissetmiyorum. amerikan devletinin bize emrettiği ve öğrettiği gibi hissetmiyorum.
    bakın, söylüyorum; benim aklım öyle çalışmıyor! bir moron gibi yaptığım bir şey var; adı "düşünmek"!
    kendi görüşlerimi de oluşturmayı sevdiğim için, pek sevilen bir amerikalı değilim. bana söylendiği anda yerde yuvarlanmıyorum! ne yazık ki çoğu amerikalı, emir verildiği anda yerde yuvarlanır... ben öyle değilim.

    hayatımda uyduğum kesin kurallarım var.
    birinci kuralım; devletin bana söylediği hiçbir şeye inanmamaktır! hiçbir şeye!

    ayrıca bu ülkedeki medya ve basın organlarını pek ciddiye almam; 1. körfez savaşı zamanında savunma bakanlığı'nın gönüllü çalışanlarından fazlası olmamışlardır. çoğunlukla amerikan hükümeti'nin halkla ilişkiler bölümü gibi çalışmaktadırlar... onları dinlemem!
    ülkeme gerçekten inanıyorum ve şunu da söylemeliyim; sarı kurdeleler ve amerikan bayrakları beni pek ağlatmaz!

    işleri biraz dengelemek için bizi birleştiren şeylerden bahsetmek istiyorum; farklarımızdan ziyade, benzer yönlerimizi vurgulayan şeyler... çünkü hep bu ülkede farklarımızdan bahsedilir! medya veya siyasetçiler hep bizi bölen şeylerden bahseder. bizi, birbirimizden farklı yapan şeyler...

    bütün toplumlardaki yönetici sınıflar hep böyle çalışır; geri kalan insanları bölmeye çalışırlar!
    zenginler parayı alıp kaçmak için; alt ve orta sınıfları birbirlerine kırdırırlar! oldukça basit bir şey ve hep işe yarar...
    farklı olan herhangi bir şey hakkında konuşurlar; ırk, din, etnik ve milli geçmiş, iş, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsiyet... birbirimizle kavga etmemiz ve onların bankaya gidebilmesi için herhangi bir şey!

    bu ülkede ekonomi ve sınıfları nasıl tanımlarım biliyor musunuz?
    üst sınıf; parayı elinde tutar ve hiç vergi ödemez!
    orta sınıf; bütün vergileri öder ve bütün işleri yerine getirir!
    fakirler de; "orta sınıfı" ürkütmek için vardır! çünkü, "işlerine" gitmeleri gerekmektedir!

    - george carlin, 1991

    politikacılar bu kelimeyi bilirler, sizin üzerinizde kullanırlar!
    politikacılar geleneksel olarak üç şeyin arkasına saklanmışlardır; bayrak, incil ve çocuklar.
    - "hiç bir çocuk arkada kalmasın!"
    - "hiç bir çocuk arkada kalmasın!"
    yaa! öyle mi? kısa zaman önce, onlara "üstünlük" sağlamaktan bahsediyordun?
    "avantaj", "arkada kalan"; biri burada hızını kaybediyor...

    ancak bir sebebi var… bir sebebi var... bunun "bir" sebebi var!
    "eğitimin rezil oluşu"nun bir sebebi var; "asla düzelmemesi" ile aynı sebep!

    asla düzelmeyecek! boşuna beklemeyin...
    elde ettiğinizle mutlu olun...
    çünkü, bu ülkenin sahipleri bunu istemezler!
    "gerçek sahipleri"nden bahsediyorum!
    büyük ve zengin "gerçek sahipleri"!
    "her şeyi denetleyen" ve "her şeye karar veren" büyük ve zengin iş hissedarları...

    politikacıları unutun! onlar önemsiz!
    politikacılar; "size seçim hakkı tanındı"ğı fikrini sürdürmek için varlar!
    hakkınız yok! seçim hakkınız yok!

    sahipleriniz var!
    size sahipler! her şeye sahipler!
    bütün önemli topraklara sahipler!
    kolektif şirketleri denetliyorlar ve onlara sahipler!

    uzun zamandır senato, meclis, hükümet binaları, belediyelere sahipler!
    hakimler arka ceplerinde!

    bütün büyük medya ve haber şirketlerine de sahipler!
    duyduğunuz bütün haber ve bilgileri denetliyorlar!
    sizi, hayalarınızdan tutuyorlar!

    her sene, milyarlarca doları lobileşmek için kullanıyorlar! istediklerini elde etmek için lobileşiyorlar!
    ne istediklerini biliyoruz;
    başkalarına "daha az" ve kendilerine "daha çok" istiyorlar!

    ne istemediklerini size söyleyeyim;
    "eleştirel düşünen" vatandaşlar istemiyorlar!
    iyi derecede bilgilendirilmiş ve eğitim görmüş insanlar istemiyorlar!
    bu ilgilerini çekmiyor.
    bu onların işine gelmiyor.
    bu çıkarlarına aykırı!

    biliyor musunuz?
    mutfak masasının etrafında 30 sene evvel batan bir sistemin, "onları nasıl becerdiği"ni düşünecek kadar "zeki" insanlar istemiyorlar!
    bunu istemezler...

    ne istiyorlar biliyor musunuz?
    "uslu çalışanlar" istiyorlar! "uslu çalışanlar"!
    makineleri çalıştırıp, belgeleri yazabilecek kadar "zeki" ve pasifçe, gitgide b.ktanlaşan işlerde "daha az maaşla", "daha uzun sürelerde", "daha az haklarla", "fazla mesainin olmadığı", "almaya geldiğinde "yok" olan emeklilerle" çalışacak kadar "aptal" olan insanlar!

    ve şimdi de "emeklilik maaşınızın" peşindeler...
    emeklilik paranızı geri istiyorlar!
    geri istiyorlar; ki wall sokağı'ndaki sabıkalı arkadaşlarına verebilsinler!

    ve biliyor musunuz? alırlar!
    sizden hepsini, öyle ya da böyle alırlar...
    çünkü buraya sahipler!

    bu, "büyük bir cemiyet"!
    "ve siz üye değilsiniz"...
    "sizler ve ben, "büyük cemiyet"e üye değiliz"!

    - george carlin, 2005

    "kontrolün en iyisi; özgür olduğunu düşündüğün, ama en temelinden yönlendirilip, dikte ettirildiğindir"!
    diktatörlüğün bir şeklinde; hapishane demirlerini görüp, dokunabilirsin.
    "öbüründe ise; demirleri görmezsin ve kendini özgür sanırsın"!

    "insan ırkı, toplu hipnoz tesiri altındadır"!
    "biz, bu insanlar tarafından hipnotize ediliyoruz"!
    haber sunucuları, politikacılar, öğretmenler, konuşmacılar...
    biz, "inanılmaz derecede hasta insanlar tarafından yönetilen" bir dünyada yaşıyoruz!

    "bize anlatılanla, gerçekte olanlar arasındaki uçurum, kesinlikle çok büyük"!

    "ve dünyadaki en büyük hipnotizmacı; odanin köşesinde duran, dikdörtgen bir kutu"...
    "aralıksız bir biçimde; "gerçeğin ne olduğuna" bizi inandırmaya çalışıyor"!

    - david icke

    ayrıca (bkz: illuminati)
    4 ...