--spoiler--
yine buyurdular ki: mevlânâ şems-i tebrizînin kimya adında bir karısı vardı. bir gün şems hazretlerine kızıp meram bağları tarafına gitti. mevlânâ hazretleri medresenin kadınlarına işaretle: haydi gidin kimya hatuna buraya getirin; mevlana, şemseddinin gönlü ona çok bağlıdır buyurdu. bunun üzerine kadınlardan bir grup onu aramaya hazırlandıkları sırada mevlânâ, şemsin yanına girdi. şems, şahane bir çadırda oturmuş, kimya hatunla konuşup oynaşıyor ve kimya hatun da giydiği elbiselerle orada oturuyordu. mevlânâ bunu görünce hayrette kaldı. onu aramağa hazırlanan dostların karıları da henüz gitmemişlerdi. mevlânâ dışarı çıktı. bu karı kocanın oynaşmalarına mâni olmamak için medresede aşağı yukarı dolaştı. sonra şems içeri gel diye bağırdı. mevlânâ içeri girdiği vakit, şemsten başkasını görmedi. bunun sırrını sordu ve: kimya nereye gitti dedi. mevlânâ. şems: yüce tanrı beni o kadar sever ki istediğim şekilde yanıma gelir. şu anda da kimya şeklinde geldi buyurdu.
--spoiler--