yüksek hızlı tren

entry206 galeri video2 ses1
    56.
  1. 10 kere yolculuk yapmıştım bu trenle ve hala koltukların nasıl geriye itildiğini çözememiştim. işe yaramayan bir buton vardı. Her yolculuğumda 2-3 dakikamı çaktırmadan ona basmaya harcamıştım. Olmuyordu işte ve psikolojide bana öğretilenin aksine öğrenilmiş çaresizlik de yoktu içimde. Kimseyi yakalayamamıştım o koltuğu geriye yatırırken. Hep yatırılmış halini görmüştüm ve kendimi zeki olmayanlar sınıfına sokmayı hiç istemiyordum. Denedim. Tekrar denedim. Hırkamı elimin ve butonun üzerine gelecek şekilde örttüm, bastırdım butona. Dik açıyla denedim, 45 derecelik açıyla denedim, olmadı. Diğer yolculara baktım, birisi bana bakıyordu. Ne yapmaya çalıştığımı anlamış olmalıydı ki yatık koltuğundan pis pis sırıtıyordu bana kalleşçe. Bir sonraki tren yolculuğuma bıraktım.

    Bir sonraki tren yolculuğum. Oturduğum gibi o butona baktım. Adeta düşmanım bellemiştim onu. Bu kez son saldırımı yapacaktım ve başarılı olamazsam bir daha dokunmayacaktım. Bastım. Oldu! inanamadım önce. Sonra eğik oturduğuma kesin kanaat ettim ve kendimle gurur duydum. Butondan özür diledim adeta. Onun suçu değildi bu. Onu tasarlayanlardaydı suç. Doğrulayım dedim bi yatık koltuğumda, bi gururlanayım dedim; doğrulduğum gibi koltuk da doğruldu. Neden bu kadar hassastın ki sanki?

    O butona basmayı öğrendikten sonra yaklaşık 5 yolculuk yaptım. Şimdi yolu söylüyorum: sakin bir şekilde, güçlü bir kuvvet uygulanmalı o butona. Koltuktan tık sesi gelinceye dek yatırılmayı. Yoksa tekrar doğruluyor koltuk.
    2 ...