peki... yıllar sonra galatasaray lisesi için küçük ama benim için büyük bir olayı itiraf ediyorum!
muhtemelen 2006 senesinde bir bahar festivalinde çimenlere yayılıp bahçesinde uzanırken "ah! şurada okuyamadım." diye baya derin bir iç geçirmiştim. sonra o an dayanamayıp ufak bir cinlikle binanın içine sızıp 2 katını ve bir çok koridorunu, sınıfını dolaştım. (festivale dışarıdan katılanların liseye girmesi yasaktı.) dışarıda konser olduğu için bina bomboştu, ben sınıfları dolaşıyordum. hatta giriş kattaki müzik salonunu görünce "candan erçetin burada mı öğretmenlik yapıyor?" diye düşündüğümü hatırlıyorum. içi beklediğimden çok daha büyük ve güzeldi. ya da binanın temsil ettiği şeye duyduğum sevgi bana öyle gösteriyordu.
aslında çok sıradan bir olay ama katlara çıkmak yasak olduğundan o an çok heyecan yapmıştım. ama bir o kadar da mutlu olduğumu hatırlıyorum.
hiçbir şeye dokunmadım, zarar vermedim, istesem de veremezdim zaten. şuan aklıma geldi, nedensiz paylaşmak istedim.