ilginç bir yazardır kazım kanat.
durup durup getirdiği saçma sapan ve çoğu zaman lüzumsuz önermelerle ortalığı karıştıran, tepki çeken, kitlelerin hedefi olan bir adamdır. bilerek mi yapar, prim yapmak için mi yapar bilemem ama getirdiği önermeler doğru veya yanlış her zaman bir sonuca bağlanır veya kendisi bir sonuca bağlamayı bilir.
bugün türkiye'de çok tip futbol yazarı var. rahmetli islam çupi'nin izinden giden kalemi kuvvetliler, mehmet demirkol, altan tanrıkulu ve ercan güven gibi tarafsızlığın anlamını bilenler, selçuk yula gibi parayla tutulmuş olanlar veya ali sami alkış gibi sadece dünyaya saçmalamak için gelmiş olanlar. kazım kanat'ı ben bu saydığım kategoriler arasında hiçbirine yerleştiremiyorum nedense. çünkü kazım kanat'ın ne kalemi kuvvetli, ne tarafsız, ne parayla tutulmuş ne de ali sami gibi sürekli saçmalıyor. demek ki kendine has bir adam, o nedenle saçmalasa da, sıksa da, bela okuyasınız gelse de kazım kanat en azından saygı duyulması gerekilen bir adamdır.
kendisinin tek beğenmediğim özelliği, söz konusu futbolken olayları sadece olumsuz yönden görmesidir. özellikle aurelio'nun milli takıma alınacağı dönemdeki açıklamalarıyla beni fazlasıyla sinirlendirmiş ve bu adamın bayrağa ve millete olan saygısından şüphe etmiştim. netice itibariyle o da insan, o da ani tepkiler verebilir ve neticede hatalı olduğunu zannımca anladı ve sustu oturdu.
inşallah hastalığı bazı durumları olumlu olarak görmesine de vesile olur...
geçmiş olsun...
