tam anlamıyla eşşek şakasıdır. olay şöyle cereyan etti;
benzin almak için hyundai h100'le girdiğimiz benzincide hakan'ın tuvalete gideceği tuttu. hakan'ın amcaoğlu ramazanın acemi şoförlüğüne güvenerek arabayı kaçırıp biraz eğlenme kararına vardık. hakan'ın gelmesiyle benzinciden yavaşça çıkıp ara sokağa yöneldik. hakan ise peşimizden yavaşça geliyordu, ramazan'ın cesaret edemeyeceğini düşünüyordu. ara sokağın başında hakan'ın gelişini kafamı pencereden çıkarmış izliyordum. hakan, "beklesenize" gibi şeyler söylüyordu. tam kapıya açmak için elini uzattığında gaza biraz yüklendi ramazan. hakan da bu sefer gülerek hızlandı. o hızlanınca ramazan biraz daha bastı gaza. bunun üzerine hakan, ciddileşmeye çalışıyordu lakin beceremiyordu. araba abisinindi, ramazan da epey acemiydi. yani bir kaza olsaydı... hakan, bunu düşünmek dahi istemiyordu. hakan koşarken, "sokağın sonunda dönerken yavaşlamak zorunda kalır, ben de kapıyı açar, binerim arabaya" diye düşünüyordu sanırım. ancak işler onun sandığı gibi olmadı.
sokağın sonuna gelirken ramazan biraz yavaşladı, dönmek için epey hazırlandı ve hızlı bir dönüş yaptı. hakan bir yandan ramazan'ın nasıl böyle araba kullandığına şaşırıyor, -ki hakan dahi böyle bir viraj alamazdı- bir yandan da küfür ediyordu. aradaki mesafe 50-60 metre olunca arabadan inip, el kol hareketleri yapmaya başladık hakan'a. hakan iyice kudurmuştu. yine depar atmaya başladı. bir an gözümde holosko gibi göründü. biz arabaya atlayıp kaçtık. hakan arayıp tehdit etmeye başladı. biraz da şiveli bir konuşması var ki hali hazırda komik olan durumu inanılmaz komik kılıyor ve bizim kahkahalarımız sokakları inletmeye başlıyordu.
artık şakayı bitirmeye karar vermiştik. tanıdık dönercinin önüne park edip, anahtarı dönerciye teslim ettik. sote bir yerden dönerciyi izlemeye koyulduk. hakan söylenerek geliyordu. arabayı gördü, içine baktı, hasar var mı diye sağına soluna baktı. kapıyı açmaya çalışırken dönerci anahtarı verdi hakan'a. bir süre dönerciyle konuştuktan sonra arabaya atladı ve gitti.
bir saat sonra aradı, yerimizi söyledik, geldi. çok sakin ve naif bir şekilde "neden bana bunu yapıyorsunuz?" dedi. "ahahahahahah" diye cevap gelince hakan bağırmaya başladı. sonra tatlıya bağladık tabi. ama yaptığımız tam eşeklikti. pekala ramazan gerçek bir acemiydi. kaza yapabilirdi. hakan da zaten bunu düşünerek holosko gibi depar atmıştı. artık ramazan iyi bir şoför oldu. arabayı kaçırırken en azından içimiz rahat oluyor ve hakan eskisi gibi depar atmıyor. sadece arayıp küfür ediyor.