boş iddia. malum şu günlerde yeni moda atatürke laf atmak oldu. baştan söyleyeyim, atatürkün her lafını ayet zannedip ona tapan, sonra da kendisine atatürkçü ya da kemalist diyenlerden değilim. sadece yiğidi öldürüp hakkını da verenlerdenim.
şimdi gelelim mevzuya. atatürkün o dönemde söylediği sözler, desteklediği tarih araştırmaları (mu kıtası, güneş dil teorisi, etrüskler falan) cımbızlanarak bakın işte bunlar hep ırkçılık deniyor aynen şu karikatür gibi http://prntscr.com/9k8z1 . büyük resmi gören yok. öyle bir çaba da yok maşallah. bahsettiğimiz insan koskoca türkiyenin kurucusu, lideri, konuşmadan önce azıcık araştırsak mı, yok.
atatürk her şey bir tarafa, bir liderdi. hem de kurucu lider. osmanlı yıkıldığında ortada bariz bir "ulus" yoktu. türklerin çoğu türklüğünü unutmuştu. buna en güzel örnek güneydoğudaki vatandaşlarımızdır. bu bölgede yaşayıp, kendisine "kürt" diyen insanların belki üçte biri, belki de daha fazlası orta asyadan göç etmiş türkmenler, türklerdi. bugün hangilerinin kürt, hangilerinin türk olduğunu ayırt etmenin mümkünatı yoktur. o bölgede avrupalı beyaz ırktan gelen insanlar da vardır. iran kökenli olanlar da. etnik açıdan türkiyeyi tanımlayıp, şehir şehir bölmek; ancak ve ancak salakların yapabileceği bir iştir. türkün olduğu yerde herkes türktür; ırk, dil diye bir ayrım yapamazsınız. tarih bunun örnekleriyle doludur.
peki o zaman atatürk neden bu tarz sözler söylemiş, araştırmalar yaptırmış? bunun en önemli sebebi, türklüğü hatırlatmak, türklük bilincini aşılamak ve en nihayetinde de türk ulusunu oluşturmaktı. bir ulus nasıl oluşturulur? dil? tarih? işte yapılan araştırmalar, söylenilen sözler hep buna yöneliktir. "türk" kelimesi 19.yy osmanlısında "dağlı, cahil insan" anlamında kullanılırken atatürk döneminde bir övünç kaynağı olmuştur. bu basit bir değişim değil. önce bunu anlamak lazım. insanlara millet olma bilincini verebilmeniz için o dönem ırk olma bilincini de vermek gerekmekteydi. atatürk gibi, abdülhamid gibi, fatih gibi, attila gibi insanları ister sevin ister sevmeyin. ama şunu kabul etmeniz lazım ki bu insanların her birisi kendi dönemlerinde bir dehadır. çok zekidirler. öyle boş ve gereksiz duygularla hareket etmezler. yaptıkları şeylerin, doğru veya yanlış, mutlaka bir sebebi vardır. atatürkün de o dönemde ırka ve kana atıf yapması, bunları bol bol vurgulaması bu yüzdendir. ancak atatürk anayasada türklük tanımının ırka dayandırılmasına kat'iyyen müsade etmemiştir. 1924 anayasasında türklük: Madde 88:- f1 "Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle (Türk) ıtlak olunur." şeklinde tanımlanmıştır. şimdi bir düşünün. ırkçı atatürk, gerektiğinde mecliste boğaz kesme işaretiyle vekilleri susturacak kadar güce sahip olan atatürk, türklüğün tanımını anayasada "ırka bakılmaksızın" diye tanımlıyor. atatürkün ırkçı olduğunu iddia edenlerin önce bunu açıklaması beklenir. aksi halde sağlıklı düşünebilen bir vatandaş olarak ben onların sözlerine sokakta gördüğüm zihinsel engelli vatandaşlarınki kadar bile ehemmiyet göstermem. ama dedim ya, şu günlerde türklüğe, atatürke, türk tarihine laf atmak pek bir moda oldu diye.
atatürkün ırk vurgusu, 20.yyın ilk yarısında yaşamış bir liderin yaptığı edebiyattan ibarettir. siz sevmediğiniz bir insana "soysuzun teki" dediğiniz vakit ne kadar ırkçı oluyorsanız atatürk de bu sözleri söyleyerek en fazla o kadar ırkçı olabilir. ancak atatürk biliyordu ki bu memleketi ırk temeline dayanan bir milliyetçilikle ayakta tutmak mümkün değildi. zaten böyle bir şey türklerin dünya görüşüyle de çelişir. çünkü türkler hiç bir zaman sadece bir ırktan ibaret olmamıştır. ama bunu bugün biliyoruz ve söyleyebiliyoruz. peki o gün nasıldı?
o günlerde türkler avrupanın dalga geçtiği milletti. bugün kayıp kıta mu ile, güneş dil ile, etrüskler ile ilgili çalışmalarla dalga geçen anguslarımız o günlerdeki batılı tarihçilerin türklerle ilgili yaptıkları çalışmalara da bir baksınlar. biimsellikten nasıl uzaklaşılıyormuş görsünler. nasıl ırkçı olunurmuş görsünler. işin daha da kötüsü, istanbuldaki yavşak elitler de bu çalışmaları okuyup anadolu insanıyla dalga geçiyorlardı. işte tüm bunları uç uca eklemeden o dönemin şartlarını ve gerekliliklerini anlayamazsınız. atatürk de bu yüzden türklük hakkındaki çalışmalara ehemmiyet vermiştir. her türk milliyetçisinin yapması gerektiği gibi.
tüm bunları araştırın. benim söylediklerime de inanmak zorunda değilsiniz. inanmayın da zaten. kendiniz öğrenin. mesele de bu zaten. her şeyi hazır almaya alıştığımız için olyor bunlar. yavşağın birisi bir şey söylüyo, gündem oluşturmak için. bizim sığırlarımız da hiç araştırma gereği bile duymadan yayıyor bunları. kimseye hakaret etmiyorum, yanlış anlaşılmasın. cümleten sığırız elhamdülillah. ama bu tarz sığırlıklar da bize zarar veriyor işte. düşmanlarımızın ekmeğine yağ çalıyoruz. ve emin olun bu memleketin düşmanları öyle onbinlerce km uzağımızda değiller. çok daha yakınlar.