-öldüğünde çocuğuna kalacak olan kredi kartı borçların konusunda ne düşünüyorsun?
-başkanlık sistemi hakkında 10 dk önce aynı programda "başkanlık sistemini savunuyorum" diyen başbakanın 10 dk sonra "ben öyle bir şey söylemedim" deyip kanal d'nin de "söylememiş" deyip konuyu kapattığında hiç medyanın doğruluğu hakkında şüphe edip "bir de cüzdanımı açıp nakitime bakayım" dediğin oldu mu?
-her şeye vergi alınıyor. ekmekten tut benzinine kadar, telefon faturalarının %50si, petrolün %70i vergi. pırlanta gibi lüks bir şeyin vergisinin olmamasını neye bağlıyorsun? başbakanın oğlunun pırlanta ithalatı yaptığını biliyor musun?
-bu ülkede kanun var ama yürürlüğe konulmuyor, kimse hakkını koruyamıyor, birini öldürsen bile iki gün sonra özgürsün, diye yakındığın ülkede zaten yeterliliği olmayan suçların avrupa birliği çerçevesinde daha da azaltıldığı konusunda ne düşünüyorsun? "verilen hak geri alınmaz" kanununun hiç yürürlüğe girdiği bir konum gördün mü? yoksa bu insanlar hemen yok mu oluyor? sence nereye yok oluyorlar ?
-ağzını açamadığın sorunlar hakkında kimi suçluyorsun? sence ağzını neden açıp derdine deva arayamıyorsun?
-başbakanın evi dinlenince soruşturma açılıyor, ama başka insanların yasadışı dinlenmeleri bırak soruşturma açılmasını, mahkemelerde delil olarak bile kullanılıyor. pkklı adamları da adam yerine koyup bu mahkemelerde dinliyorlar. pkklıları adam yerine koyup laflarına itibar etmelerini nasıl değerlendiriyorsun?
-"sayın öcalan" lafını kullanıp odasına tv koyan hükümeti nasıl buluyorsun?
-sana bugün dokunmuyor diye televizyonda gördüğün ama medyanın da yancı olduğu için çok doğal bir şeymiş gibi yayınlanan nice adaletsiz haberlerde insanların canlarının yandığını, ocaklarının söndüğünü, aç kaldıklarını izlerken bir gün kendi çocuklarının da başına böyle şeylerin gelebileceğini düşünüp neden çocuğunun canı yanmadan bu işe en azından kendi vicdanınla "hayır" diyemiyorsun? bu vurdumduymazlığın sana insancıllığın tanımı konusunda neler hissettiriyor?
-düğünlerde karısını kızını oynatanlar deyyustur diyebilen düşünce saygısızlığı yapan insanlara itibar etmek ne kadar güzel bir duygu?
-eskiden açtık ama dinleyenimiz vardı. ona buna yalaka olmadan ülkeyi bir yerlere getirebilmek elbette bundan zordu. ama en azından bir konuşma düşünme haklarımız vardı. bir türban savaşı uğruna tüm oylarınızı o adama dökerken bunca şeyi hiç değerlendirme zamanınız oldu mu? peki hiç utandın mı ?