evet, ben, bu akşam 2 milyon nüfuslu bir şehirde yarım saat sıçacak yer aradım. neyse, uzatmadan olaya geçelim. evden çıkmıştım, yürüye yürüye gelmiştim uzaklara izmit'te. fevziye camii'nin oralardayken birden bire içimde kıpırdanan sıçma isteğine karşı koyamayıp kendimi caminin tuvaletine attım, ücreti de bayıldım (50 kuruş) ve sonra bir baktım ki, anasını siktiğim tuvaleti alaturka, üstüne üstlük, etrafa sıçmışlar, işemişler. tiksindim ve tuvalet görevlisine içimden söve söve çıktım. bokun çıkışı zor oluyor orada diye bir çiğ köfteciye gireyim dedim, tuvaleti gösterdiler. gittim, aman allahım, tuvalet kağıdı yok. tuvalet kağıdı yok, ve yine sıçamıyorum. en sonunda ise, bir mcdonalds'a atacak aklı bünyemde buldum ve beynimin kalın bağırsağımdan daha çok çalıştığını kendime kanıtladım. oradaki kasacı çocuğa tuvaleti sordum, apar topar çıktım. işimi gördüm. bir temiz sıçtım yani. çıkarken yediğim laf ise efsaneydi sanırım.
+ bir daha ki sefere yemeğe de bekleriz!!
- ?!!'^+^'!+% error
sonuç olarak sıçtım, oh be, temiz temiz. iki kilo vermişimdir şimdi valla bak.
