brecht'in marksizm tartışmalarında çok işlevsel bir konumu var. örneğin lukacs'ın temsil ettiği ortodoks anlayışın otoriter eğilimlerinin karşıtıdır brecht. o dönemde modernizmin etkisiyle ortaya çıkan avant-garde sanat biçimlerini lukacs'ın aksine desteklemiş, hatta onlardan yararlanmıştır da. marksizmin fazla propagandist yöntemlerinden ziyade modernizme daha yakın olan "yabancılaştırma" tekniğini seçmesi de buradan gelir.