haziran 1987. ali sami yen stadı. galatasaray-eskişehirspor maçı.
bir çok taraftarın doğumgünü gibiydi, bize yaşattığı 1987 haziranı. 14 yıl aradan sonra gelen şampiyonluğa; sanki o da bizimle 14 yıl beklemiş gibi, sanki o aradaki yıllarda almanya'yla dünya futboluna damga vurmamış gibi, sanki o da doğma büyüme sarı-kırmızıymış gibi öyle içten öyle samimi seviniyordu ki. gözyaşlarını koyvermiş, tribündeki binler, sahadaki futbolcuları gibi ağlaya ağlaya şampiyonluğu kutlamıştı.
o günden sonra da bu taraftar mutlu günler gördü, gözyaşlarını tutamadığı oldu, ağlaya ağlaya tezahüratlar yaptı...neuchatel'ler, monaco'lar, manchester united'lar, milan'lar, leeds'ler, arsenal'ler, real madrid'ler, juventus'lar...ama o gün, bundan 20 yıl evveli gibi bi sevinç yaşamadı bu taraftar.
ve o gün, bu taraftarın türkiye'deki bir şampiyonluğa ya da galatasaray'ın bir türk takımını yenmesine, son kez o kadar çok seviniyordu. sonrada coştuğumuz çok maçlar oldu ama tam 20 yıl önce o gün, ali sami yen'de bişeyler oldu ve her şeyin oluş sebebi jupp derwall'di.
ne kadar büyük bir değişim yaşandığını belki şimdi farkedemeyebiliriz ama ülke futbolunun o yıllardaki halini düşünüp, o şampiyonluktan bir sene sonra sami yen tribünlerine asılan ve bir sezon boyunca kalkmayan, önemli olanın kafaların değişmesi olduğuna inananların bir sezon boyunca tezahüratlarıyla eşlik ettiği o muhteşem pankart, derwall'in türk futboluna katkısıdır:
bu pankart ve tezahürat, şu an ne kadar naif ve ulaşılmaz görünüyor ama 20 yıl evvel bir türk takımının sezon başındaki hedefi şampiyon klüpler kupasını almaktı.
eskişehirspor maçından tam 20 yıl sonra, jupp derwall gitti ama o günü yaşayan taraftarlar yaşadıkça, galatasaray hiç bir zaman diğerleri gibi olamayacaktır.