insanlar hayatlarını belirli amaçlar doğrultusunda hedefler koyarak yaşarlar. ve günümüzdeki hedeflerin birçoğu hep daha iyisine yönelik olmaya başladı. Saygınlık ise sadece para ile ölçülebilen birşeymiş gibi gösteriliyor. Ayda 2 bin lira kazanan birinin 1.500-2.000 civarlarında para vererek telefon almasını anlayamıyorum. Kapitalist düzen sana bunu alacaksın diyor ve sende buna hiç itiraz etmen boynunu eğerek gidip alıyorsun. Neden ? aslında doğru soru neden alıyoruz değil. neden sorgulamıyoruz ? Bunun en temel sebebinin eğitim sistemiyle alakalı oldğunu az çok hepimiz tahmin edebilyoruz ancak sorunun sadece eğitim sisteminde olmadığı da aşikardır. Bence en önemli sorunlardan bir tanesinde eğitim sistemi ve değer yargılarımızın dışında inanç sistemimizdir. dikkat ederseniz inandığımız din demiyorum. genel olarak inanç isteminden bahsediyorum. biz türkler olarak uzun yıllardır sorgulamayı bırakmışız ve tepeden birilerinin koyduğu kurallara sanki bir kut inancı gibi sorgulamadan uymaya devam etmişiz ve hala devam ediyoruz. Ben bu telefona neden bu kadar para veriyorum diye sorsa adam zaten o telefonu almaktan vazgeçecek. Hayatında 1 tane kitap okumamış adam cebinde arayıp konuşabileceği gerektiğinde mesaj atabileceği bir telefonu varken o telefonu internete girsin bahanesi ile gidip değiştiriyor hemde üzerine binlerce lira para koyarak. şimdi merakla soruyorum hayatında 1 tane bile kitap okumamış bir insanın kitaba mı daha çok ihtiyacı vardır ? yoksa internete giren bir telefona mı ? bu tip insların milyonları olssaydı neler yparlardı acaba diye düşünüyorum. Muhtemelen daha iyi bir araba, daha iyi bir ev daha iyi bir saat daha iyi bir telefon alırdı. Yani aslında kendisinde olan ve aslında hiç ihtiyacı olmadğı şeylere sahip olmaya çalışırdı. eminim bir dalıcılık yapmazdı veya briç oynamazdı, dans etmezdi , bir yabancı dil konuşmazdı, öğrenmek adına hiç birşey yapmazdı. Bence bizlere öğretilmesi gereken en önemli şey öğrenmenin herşeyden daha değerli olduğudur. bunun zevki her bir bireye küçük yaşlardan itibaren yaşatılmalıdır. öğrenemeyen, öğrenmenin ne olduğunu bilmeyen insan tabulaştırılmaya himaye altına alınmaya mahkumdur. Aslında birazcık düşündüğünüzde hayatımızda elde etmek için yaptığımız birçok hırslı hareketin ne kadar boş olduğunu göreceksiniz. şu an için dünyada yaşayan insanları düşündüğünüzde hatta sizden önce var olan ve sizden sonra var olacak insanlarıda düşündüğünüzde o kadar önemsizsinizki. Milyarlarca insandan sadece bir tanesisiniz. Ve sizin isteklerinizin aslında dünya üzerinde hiç bir önemi yok. ve kapitalist düzende '' daha '' dediğimiz şeyin herzaman daha fazlası vardır. O yüzden bunca zamanın içerisinde kendimizi daha değerli kılabilmek için öğrenmenin ne olduğunu öğrenmeliyiz.
Not :
örnek : Kapitalizme karşı çıkmak demek sevgilinle itiş kakış halindeki bir dolmuşta yolculuk yapmak istemek değildir. felsefesi çok basittir. bu örnek üzerinden gidecek olursak senin sevgilinle yolculuk yapabileceğin bir araban varsa sırf birileri sana daha fazla saygı göstersin diye veya birilerine hava atmak için 20 bin liraya araba almak varken 120 bin liraya araba almaya karşı çıkmaktır kapitalizme karşı çıkmak. yani gereksiz israfın önüne geçmektir. Birşeye yorum yapacaksak önce doğru anlamamız sonra ise anladığımız şeye yorum yapacak kadar bilgiye sahip olmamız gerekir. lütfen doğru anlayalım ve doğru yorumlayalım.
(bkz: her kapitalizme karşı çıkana komünist mantığıyla yaklaşan beyinler var.)
