erkek ve kadin birbirine ihtiyac duyan ama iliklerine kadar nefret eden iki varliktir. evet öyle yada böyle herseyin biteceği gerceği burda da tezahur eder. dusmana biel gerek yoktur en büyük düsman zamandir.
birbirlerini yipratirlar. erkek benim dedigim olur my or high way der
kadin ise beni anlamiyorsun der.
gün gelir erkek binilmiş sıpa gibi ortada kalir.
ergeç her erkegin basina gelir bu.
ona da buna gelir.
geceler, gündüzler de uykularda bile cevabi olmayan sorular sorarlar.
neden neden diye?
bir de üzerine kendilerini dagitirlar, unutmak için sevmeye kalkarlar ama bu sadece içlerindeki alevi harlamaktan baska bir boka yaramaz.
maymun gibi bir ordan bir buraya kosarlar, beyhude yere.
uykusuz, aksi hayalkirikliğina ugramişlardir.
ama günün birinde unuturlar.
farkina varmaksizin.
ve bunun farkina vardiklarinda oh be derler.
ayni hikaye yeniden baslar, malum tavuk kici tövbe tutmaz.
kavgalar, patirtilar falan filan,
haydi gelsin gene mehtabi olmayacak geceler.
ama daha kisa sürede unuturlar bu sefer.
ve günü birinde hakikat kafalarina dank eder.
hergüzel seyin bitmesi ve olanlari hüzünle unutabilmek.
ama bunu ister istemez bir bedeli olacaktir.
oda artik kişiye göre değisir.
kimisi ayakta rüyada görüyormus gibi yasar kimisi ise işine gücüne verir saplantili bier derecede.
bu kuskusuz kadinlar içinde gecerlidir.
bu harabeleri tasimak iki cins icinde gecerlidir.
o halde?
en iyisi yasamak geriye bakmamak.
günlerin ne getireceği belli olmaz.
hadi gene adetimiz oldugu üzere bir şiirle bitirelim entryi.
ahmet hamdi tanpinar'dan geliyor bir adin kalmali:
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye
Birde o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
içimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet, bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
kaybetmek için erken
sevmek için çok geç...