Osmanlılar, Selçuklu Devleti'nin uç beyliği iken yakın çevredeki toprakları fethederek hızla büyüyorlardı. Düşmanları, Osman Gazi'nin muharebe meydanında kolay kolay mağlup olmayacağını anlayınca onu hile ile öldürmek istediler. Bilecik tekfuru, kendi düğününe Osman Gazi'yi davet edip,oracıkta işini bitirmeyi planlıyordu. Osman Gazi'nin "Elinde bir kuvvet varken bir kimse birini bağışlarsa Allahü Teala da onu bu yüzden zor gününde affeder" hadis-i şerifine riayet ederek, bir çarpışmada esir ettiği Köse Mihal, Bilecik tekfurunun bu planını kendisine bildirdi. Şimdi de Osman Gazi bir tuzak hazırlıyordu. Bilecik tekfuruna yaylaya çıkacağını, düğün hazırlıklarının bir an önce tamamlanmasını, eski töre gereğince emanet bırakılacak eşyanın yaşlı kadınlarla gönderileceğini ve kendisinin de diğer kadınlarla birlikte düğüne katıldıktan sonra yaylaya çıkacağını bildirdi.
Osman Gazi ayrıca Bilecik'in bu kadar kalabalığı almayacağını ve bu kalabalık cemaati şehirde ağırlamanın imkansızlığını vurgulayarak düğünün yeşillik bir bahçede olmasının gönüllere daha hoş geleceğini arz etti.
Bu haberi alan Bilecik tekfurunun sevinci iki katına çıkmıştı. Zira Osman Gazi'yi öldürmesinin yanı sıra mallarına ve kadınlarına da kolaylıkla sahip olacağını düşünmüştü. Derhal Osman Gazi'ye haber gönderip düğünün Bilecik yöresindeki Çakırpınar mevkiinde olacağını haber verdi. Nihayet düğün gelip çattı.
Osman Gazi çeşitli hediyeler, kat kat armağanlarla Çakırpınar'a doğru giderken kırk ihtiyar kocakarı da bütün ağırlıklarını at ve arabalara yükleyerek Bilecik'in yolunu tuttular.
Bilecik'te kalan pek az muhafız, ihtiyar kocakarıların kırk seçme dilaver olduklarını ancak onları kaleye aldıklarında anladı. Artık iş işten geçmişti. Kısa sürede muhafızları etkisiz kılan gaziler, Bilecik'i zaptettiler. Sonra da bir kişiyi haber vermek üzere derhal Çakırpınar'a gönderdiler. Düğün uzadıkça Osman Gazi'nin huzursuzluğu artmıştı. Zira tekfurların, kuvvetlerini ne zaman harekete geçireceğini bilmiyordu. Nihayet düğünün en hareketli zamanında Bilecik'ten gelen adamı,yanına yaklaşarak müjde haberini verdi. Cenab-ı Hakka şükreden Osman Gazi derhal atına binerek dönüş yolunu tuttu. Gaziler de peşinden at kopardılar. Bu ani hareket tekfurların canını sıkmıştı. Osman Gazi'nin bir şeyden şüphelendiğini sezinleyen tekfurlar da kuvvetleriyle süratle peşlerine düştüler.
Osman Gazi; "Harp hiledir" hadis-i şerifine uygun olarak pusuya yatarken bir avuç askerini yem gibi ortaya atmıştı. Bunlar kaçar gibi yaparak düşmanı üzerlerine çekip plan gereği belirlenen yerde dönerek saf tutup direndiler.
Kılıçlar tokuştuğu sırada Osman Gazi pusudan çıktı. Düşman askerlerinden bazıları okların hedefi olurken bazıları da kılıçların yemleri haline geldiler. Damaklarındaki düğün keyfi zehire dönüştü.Kısacası, ava giderken avlanmışlardı.
Kaynak: Prof.Dr.Ahmet Şimşirgil, istanbul 2011,Kayı I, s. 29-30