life of pi

entry238 galeri video5
    29.
  1. arkadaş ne filmmiş ya. filmden yaklaşık 3 saat önce filan çıktım. eve gelince sözlüklerdeki yorumlara bakayım dedim. nasıl bir metaformuş. meğer film neler neler anlatıyormuşda bizim haberimiz yok. uzun bir giri yazayım. inşallah spoiler vermeden bitirebilirim.

    öncelikle sizden ilk ricam filmi gidin sağlam bir sinemada adam akıllı 3d izleyin. hiç öyle kıç kadar bilgisayar ekranında izlenilecek film değil bu. görsellik zirvelerde emin olun. ki bence bu film bir kilometre taşı olacak. yeni bir akım başlatacak film endüstrisinde. hatta gidin sadece ilk jeneriğe şöyle bir bakın. eğer beğenmezseniz paranız benden.

    açıkcası ben arkadaşın zoruyla gittim. iyiki de gitmişim. filmde fazlaca gönderme var. öyle böyle değil yani çok fazla. şu hangi hikayeye inanma olayı vardır gidiyor. ben hangisini seçerdim bilmem. ama zaten filmde de onu diyor ya zaten. inanmakla alakalı herşey. bazı metafor gönderme olaylarını da size kısaca özetleyeyim:(yazının devamı spoiler değil genel olarak sözlükte ve diğer ortamlarda yapılan yorumların genel bir özetidir. ama yine de filmi izledikten sonra okumak daha yararınıza olacaktır. )

    -kaplan için pi nin alter egosu diyorlar. ikinci bir kişilik gibi yani. yolculuğu sırasında böyle bir karakter oluşturuyor. kaplan hint mitolojisinde güç azmi ve zaferi simgeliyor. yani aslında düşünürseniz insanın vahşi yanını belirtiyor. pi kurtulunca kaplan gidiyor yani o içindeki vahşi yaşama hırsı sona eriyor. ilginç bir bilgidir mesela , o dua ettiği hint tanrılarından biri gerçekte kaplan ile simgeleniyormuş.
    -lotus çiçeği meselesi var. lotus çiçeği olayı ta filmin başında başlıyor. kıza soruyor pi, lotus çiçeğinin anlamı ne diye. hatta diyor ya " ormanın içinde gizlenen lotus çiçeği ne demek" diye. lotus çiçeği aydınlanmayı anlatıyor aslında. hatta bu bakımdan masonlar filan kullanmıştır lotus çiçeğini. lotus geceleri kapanır gündüzleri açar. yani gündüze aydınlığa açılır. çocuk o adada bir çiçek buluyor ve durumu ayıkıyor. oranın bir etobur ada olduğunu anlıyor.
    -arkadaşlar muz suda yüzüyormuş. onu da az önce kendim denedim.1 hikayenin gerçek olması noktasında önemli bir işaret.
    -bazı yerlerde diş olayı şöyle yorumlanmış. bunu böyle anlatanlar 2. hikayeye inanıyor genelde. o ada direk annesine işaret ediyor. her ne kadar aşçıya insan yediği ve balıklara yedirttiği için kızsa da kendisi de yiyor annesinin etini. ta ki dişine gelinceye kadar. o zaman korkuyor işte.
    -o mirketler cidden etobur, uçan balıklar gerçekte var, ışıldayan deniz anaları da var ama o balina işi cidden insanı düşündürüyor. hatta ve hatta okyanusta hayal görüyor ya. o sahnenin sonuna doğru kocaman bir kırmızı ışık saçan bi balık gözüküyor. ona da var diyorlar. güya 5km derinlikte filan yaşıyormuş. zaten o geminin battığı yerde en derin kısım değil miydi?
    -filmin en sonuna doğru kaplanla beraber oturuyorlar ya. o kısım ise şöyle düşündüm. aynı fight clup gibi düşünün filmin sonunda beraber oluyorlar ya. onun gibi sanki. yani herşeyin bittiği anda gerçek pi ortaya çıkıyor. bu maddede şu alter ego olayına gönderme yapıyorum.

    filmde en çok dikkat şeylerden biri de dini inançları ele alış kısmıydı. filmden çıktıktan sonra uzun uzun din nedir? neden var? gibi sorular sizi alabilir. siz olsaydınız hangi hikayeyi seçerdiniz? hangisi doğru? ya da daha doğrusu şöyle sormak lazım: hangisine inanmak isterdiniz? ilkine mi ikincisine mi? ben galiba 1 i seçerdim. çünkü neden : öyle inanmak istiyorum. aynı tanrının varlığına , dinlerin varlığına inandığım gibi. öylesi daha güzel daha mutlu edici. babası diyor o nehirde: ışıklara aldınma, din karanlıktır diye. sizce hangisi ? gerçekleri bilerek ama acı çekerek yaşamak mı? ya da güzel olduğunu düşündüğün bir şeye inanarak mutlu yaşamak mı? ben 1 diyorum ama karar sizin.
    0 ...